20 Ocak 2012 Cuma

Kürt açılımı devam etmeli mi? - ANKET

AKP hükümeti, Habur'da kesintiye uğrayan "demokratik açılım" sürecini yeniden başlatma kararı aldı. Sizce 'açılım' devam etmeli mi? Kürt sorunu bu şekilde çözüme kavuşur mu?

Yorum yazmak ve görüşlerinizi paylaşmak için TIKLAYIN



Capturetr
yakamoz01 friend

Erdoğan, Cantor'ı ağırladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Eric Cantor'u kabul etti. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleşiyor.



Capturetr
yakamoz01 friend

Şikeyi bitirecek formülü açıkladı

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bir yandan sportif konular üzerine yoğun bir mesai yürütürken, Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde spor medyasıyla buluştu. Burada yaptığı konuşmanın yanı sıra, gelecek yıl devreye girecek olan UEFA kriterleri ve kulüplerimizin mali tablolarıyla ilgili Bugün gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.

Bilindiği üzere birçok kulüp mali sıkıntı içinde ve UEFA yeni dönemde kriterlere uymayan borçlu kulüplerin puanlarını silmenin yanı sıra, ihraca kadar yaptırım uygulayabilecek.

Kılıç, bu konudaki soruya, kulüplere önerilerde bulunarak yanıt verdi:

“UEFA'nın mali fair play uygulaması yakında uygulamaya girecek. Buna tüm kulüplerimizin riayet etmesi, kendilerini ayarlamaları gerekiyor. Aksi takdirde Türk sporunun en büyük sorunlarından birisi olan, finansal sorunları aşmamız mümkün olmayacak. Kulüplerimiz harcadıkları paraya dikkat etsin. Türk futbolu UEFA'nın uygulamasına tam anlamıyla adapte olursa, kara para-şike gibi unsurlarında önüne geçilmiş olunur. Çünkü şeffaf idare edilmeleri sağlanır. Mali fair play, hangi parayı, nereye, nasıl yaptıklarının rahatlıkla görülmesini sağlayacak. Teşvik edici olacak.

BİZ, SİVİL ÖRGÜTLERE TFF, KULÜPLERE DANIŞIR

Bakan Kılıç, UEFA'nın Türkiye'daki olaylarıyla ilgili yaptığı son açıklamasına da değindi. UEFA'nın özerlik vurgusu yaptığını belirtti. Kılıç, “Federasyona saygı duyduklarını belirttiler. Biz de siyaset kanadı olarak özerkliğe dikkat ediyoruz. Yapacağımız veya yaptığımız açıklamalar futbola müdahale anlamı doğurmamalı. TFF'nin yardımcısı, tavsiye makamı Kulüpler Birliği'dir. Son toplantıları gayet yararlı oldu. Biz bile siyasette karar alırken, sivil toplum örgütlerine danışmadan yapamıyoruz. TFF de kulüplerine danışacaktır. Sorun bir ya da birkaç kulübün değil, tüm futbolundurî dedi.

KULÜPLER YASASI TASLAĞI DEĞİŞİYOR

Suat Kılıç, Kulüpler Yasası'nın hazırlık metninin değişeçeğini belirtti. “Kulüpler Yasası için daha önce iki kez metin hazırlanmış. Yasalaşmadan önce modernize edeceğizî ifadesini kullandı. Daha önce de güneme gelen ancak henüz yasalaşmayan yasa hazırlığının içinde, yöneticilerin, kulüp bütçelerinin ancak belli bir kısmını transfere harcamaları öngörülüyordu. Çıkacak olan yasada bu unsurun olup olmayacağı henüz belli olmazken, yöneticilerin, her zaman eleştiri konusu olan transfer harcamalarına ilişkin hesap verir duruma gelmeleri bekleniyor.

BEŞİKTAŞ'A BAKAN DESTEĞİ

Bakan Suat Kılıç, Beşiktaşlılar'ı sevindirecek bir açıklama yaptı. “Şampiyon olmuş ama yeni stadı olmayan tek kulüp olarak Beşiktaş kaldı. Trabzon'a yapılacak. Bursa da öyle. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin var. Beşiktaş'ın, yeni stadını aynı yere yapma isteğini saygıyla karşılıyorum. Hak veriyorumî dedi.

TÜRK MÜTEAHİTLERİ DAHA İYİSİNİ YAPAR

Spor Bakanı Suat Kılıç, olimpiyatların artık ana gündem maddesi olması gerektiğinin altını çizdi. “Adaylık başvurusu bizzat o ülkenin başbakanı tarafından imzalanan ve uluslararası kamuoyuna bizzat ülkenin başbakanı tarafından adaylığının başvurusu yapılan tek ülkenin Türkiye olduğunu biliyorumî dedi. Bunun milli bir mesele olduğuna vurgu yaptı. 18 bakanlığın, İstanbul'da 100'ü aşkın kişinin adaylık dosyası için çalıştığını belirtti.
Olimpiyatların alınması durumunda, dünyanın en iyi tesislerinin İstanbul'da yapılacağını savunan Kılıç, “İngilizler, olimpiyat köylerinin fotoğraflarını dünyaya servis etti. Bu fotoğrafları gördük. Türk müteahitlik hizmetleri dünyada Çin'den sonra iki numara. Benim, Türk müteahitlik sektörüne güvenim sonuzdur. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, onlardan, İngilizler'den hatta Çin'den daha daha iyi tesisler yapacaklarına inanıyorum. Daha iyisini yaptık, daha iyisini de yapacağızî dedi.

Kılıç, “On yıl sonra Türk sporunu şöyle görmek istiyorum; spor halka tam anlamıyla inmiş olmalı. Herkese spor yaptırabiliyor hale gelmeliyiz. Bunu ne kadar başarırsak, sportif başarımız o kadar artacaktırî dedi.

GURURUM VÜCUT DİLİME YANSIYOR

Bakan Suat Kılıç, Mersin'de yapılacak olan Akdeniz Oyunları ve ülke genelinde inşa edilecek 18 yeni stat için şunları söyledi:

“Avrupa ülkeleri emekli maaşını ödeyemezken, Türk ekonomisinin spor alanına büyük yatırımlar yapabiliyor olması gurur verici bir duygu. Yunanistan, Akdeniz Oyunları'nı kriz nedeniyle geri verirken, üstelik 4 yıl da geçmişken, biz bu organizasyonu talip olduk. Oyunlar Köyü ve stat-salon yapımı için düğmeye bastık. Ataköy'deki atletizm şampiyonası için hazırlanan salon 18 gün içinde büyük bir hız kazandı. İlk gittiğimizde tabanı hafriyatken, şimdi koltukları bile takılı. Spor Müdürlüğümüz'ün yatırım bütçesi bu dönem yüzde 73 arttı."

“İrlanda, İzlanda gibi ülkeler yönetilemezken, komşumuz ,Yunanistan'ın hali ortadayken, Fransa bile Almanya'ya teslim olmuşken, bu ülkenin gücü spor yatırımlarıyla kendisini gösteriyor. 18 ile stat yapıyoruz. (Bu konu açılacak) 1.5 milyar lira para demek. Bu rakam çok büyük. Bunları anlatırken duyduğum gurur, vücut dilime yansıyor. Her ilde her stadın önünde fotoğraf çektirilorum. Niye? Çünkü o statlar yıkılacak, yenileri yapıacak. O fotoğraflar son olacak. Hatıra fotoğrafı olarak kalacak. 18 stadın yanında 4 tane daha var. Bursa, Konya, Çorum ve Kayseri. Oradaki belediyelir protokolleri kendileri yapmak istedi. İzin verdik. Ama statlar yeni devletin.î

Kılıç, ilginç bir konuya da değindi. Spor salonlarındaki 'KAPALI' ifadesinin kalkacağını belirtti. “Salon kelimesi zaten bizim dilimizde 'kapalı alan' anlamı taşır. Salonların önündeki tabelaları bırakın, resmi yazışmalara bile böyle girmiş" diye konuştu.

CEZALAR HAFİFLEMEDİ

Kılıç'ın değindiği konulardan birisi de değiştirilen yasaydı. Bakan Kılıç, “Şike yasası olarak bilinen ancak adı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Kanunu olan yasadaki değişiklik yanlış anlaşıldı. Cezalar 1 yıla düşürülmedi. 1 ile 3 yıl arasında bir ceza söz konusu olmakla beraber, başkan ve yöneticiler için ağırlaştırma söz konusu. Cezaların ertelenmesi ve paraya çevrilmesi de mümkün değil. Avrupa normlarındaî dedi.

BENİM BİLE SON DÖNEMİM

Bakan Kılıç Dolmabahçe'deki açıklamalarını şöyle noktaladı: “Sporda 81 ilin müdürlüklerinde değişim yapılması, yeni bir heyecan için de gerekliydi. Belki en çok eleştirildiğim konulardan birisi bu ama bazı arkadaşlarımız 12 yıldır aynı görevdeydi. Benim bile siyasetteki son dönemim. Genç adamım, devam edebilirim diyebilirdim. Ama insan verimliliğinin sürdüğü yere kadar görevde olmalı. Önceki Gençlik ve Spor Gene Müdürümüzle oturduk, kurum içi performans tablolarını inceledik. Böyle karar verdik. Değişen müdür sayısı da 50 oldu. Geri kalanı sadece kendi içinde değişti. Yani bir ilden başka ile geçti.î

UEFA Kriterleri Yaptırımları

1) İhtar
2) Para cezası
3)Transfer yasağı
4) Puan indirimi
5)Lisans verilmemesi
6)Küme düşürme
7)Tescil iptali



Capturetr
yakamoz01 friend

19 Ocak 2012 Perşembe

18 Enjektöre Toplatma


Piyasa Gözetimi ve Denetimi Dairesi Başkanlığı'nca yürütülen denetimlerde tespit edilen, kullanıma uygun olmayan ürünlerle ilgili üretici firmalara para cezası kesildi.

İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinden yapılan açıklamada "2011 yılı içerisinde enjektörlere yönelik yürütülen çalışmalarda 9 firmaya ait 18 ürünün, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nca yapılan analiz neticesinde uygun bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi.

TEMİZLİK TESTİNİ GEÇEMEMİŞ

Ürünlerle ilgili internet sitesinde yer alan listede, enjektörlerin neden toplatıldığı da belirtildi. Listeye göre, toplatılan enjektörler "Temizlik, kusursuzluk, emiş esnasında hava ve su sızdırmazlığı, iğne ucunun keskinliği ve pürüzsüzlüğü" gibi testleri geçemedi.



Capturetr
yakamoz01 friend

Dedesini Gasp Etti!

İddiaya göre, H.İ.S. (20), arkadaşları A.A. (20) ve H.A. (20) ile birlikte dün akşam Siyaser Mahallesi'nde yalnız yaşayan 90 yaşındaki dedesi Mustafa Ünlü'nün evine gitti. Havanın karanlık olmasından yararlanarak eve giren A.A. ve H.A, yaşlı adamın ellerini tutarak ağzını ve gözünü kapattı. Yaşlı adamın etkisiz hale getirilmesinin ardından torunu H.İ.S. de eve girdi ve dedesinin paraları koyduğu yastığının altından 100 lirayı alarak evden ayrıldı. Diğer iki kişi de kaçarken, yaşlı adam bağırarak yardım istedi.

Evin yakınlarında bulunan torun H.İ.S., hırsızları kovalar gibi yaparak durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, yaşlı adam ve torunundan zanlıların eşkallerini tarif etmesini istedi. H.İ.S'nin şahısların eşkallerini verirken çelişkili ifadeler vermesi polisi kuşkulandırdı. Durumdan şüphelenen polis, H.İ.S'yi gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen H.İ.S, yapılan sorgulamada dedesinden para alabilmek için arkadaşları A.A. ve H.A. ile birlikte olayı gerçekleştirdiklerini itiraf etti.

Bunun üzerine ekipler H.İ.S'nin arkadaşları A.A. ve H.A'yı da kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. İfadeleri tamamlanan zanlılar, Karaman Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin yılbaşından önce de bir eve girerek hırsızlık yaptıkları belirlendi.



Capturetr
yakamoz01 friend

'Yaman Çelişki'

20 Aralık’ta KCK operasyonu kapsamında tutuklanan Dicle Haber Ajansı muhabiri Çağdaş Kaplan, varolan tutuklamaların ve yöneltilen suçlamaların salt mesleğinden dolayı oluşturulan delillerden ibaret olduğunu ifade ederken bir yandan da sürdürülen operasyona cansiperane kılıf uydurmaya çalışan ana akım medyanın Uludere katliamında susmasını eleştiriyor.

Kaplan’ın cezaevinden meslektaşlarına gönderdiği “Yaman Çelişki”  başlıklı mektubu şöyle:

Son günlerde, ‘KCK’ adı altında yürütülen, 35 Kürt gazetecinin tutuklanması ile sonuçlanan operasyonun ve gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de yargılandığı ODA TV davasının duruşmasının ardından yaygın medyada tartışılan, köşelere taşınan gündemlerden birisi ‘Tutuklu Gazeteciler’ tartışması.

TGS ve birçok uluslararası gazeteci örgütünün son operasyon ardından açıkladığı tutuklu gazeteci sayısı 100’e yaklaşırken, Adalet Bakanlığı’nın ‘8 gazeteci’ tutuklu açıklamasındaki ısrarı ise ‘şaşırtıcılığını’ korumaya devam ediyor. Yaygın medyada tutuklu gazeteciler üzerine yapılan tartışmalar ise bazen Adalet Bakanlığı’nın yaptığı şaşırtıcı açıklamalardan bile daha şaşırtıcı ifadelere sahne oluyor. Kimi meslektaşlarımız tartışmalarını “onlar gazetecilik faaliyetinden dolayı değil örgüt üyeliğinden tutuklular” gibi absürd bir yönde sürdürürken, kimi gazetecilerin Türkiye’de gazetecilik faaliyetinin yürütülmenin (haber yazmanın, haber takibi yapmanın vb.) dahi örgüt üyeliğine polis fezlekeleri sayesinde delil yapılmasını açığa çıkarma çabaları ise maalesef ki sonuçsuz kalıyor.

Cezaevinde kısıtlı imkanlarla izleyebildiğimiz, tartışmalarda ise insanın aklına şu sorular takılıyor: Bir gazetecinin tutuklanmasının ardından ‘tutuklu gazeteci’ sıfatı ile anılması için hangi suçu işlemiş olması gerekir? İkinci soru ise şu; Hakkında açılan ve tutuklanmasına sebep olan bir soruşturma kapsamında delil olarak sayılan bir gazetecinin, yaptığı haber, ‘örgüt adına faaliyet yürütmek’ suçu mudur?

ACABA BİZ KİMİZ?

Gelgelelim bizim durumumuza. Cezaevinde tutuklu bulunan bir gazeteci olarak yürütülen tartışmaların ardından şu soruyu soruyorum şimdi kendime: ‘Acaba biz tutuklu gazeteci miyiz yoksa örgüt üyesi mi?” Gerçeği soruşturmanın ayrıntılarında birlikte aramaya çalışalım.  Savcılık sorgusu aşamasında önüme ilk konulan delil “İmralı’da sessizlik sürüyor” başlığıyla yayınlanmış haberim oldu. Merak ediyorum; devlet yetkililerinin PKK temsilcileri ile yaptığı görüşmelerin basına yansıdığı bir süreçte gözlerin çevrili olduğu İmralı’da 150 günü aşkın süredir Öcalan ile avukatlarının çeşitli gerekçelerle neden görüştürülmediği sorusu üzerine haber yapmak acaba gazetecilik faaliyeti mi yoksa “örgüt içerisinde faaliyet yürütmek” suçu mudur?

Gelelim soruşturma dosyasına eklenen ikinci ilginç iddiaya. Kamuoyunda ‘puşi davası’ olarak bilinen davada yargılanan Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül’ün telefon rehberinde cep telefonu numaramın kayıtlı olması. Tekrar soralım o zaman; bir gazetecinin haber kaynaklarına telefon numarası vermesi acaba ‘gazetecilik faaliyeti mi’ yoksa ‘örgüt üyeliği mi’ (Ki Galatasaray Üniversitesi’nde öğrenci ve benim de tanıdığım bir arkadaşımsa) Ve bende Kırmızıgül hakkında bir çok haber yaptım, yapmaya da devam edeceğim.

Üçüncü delil ise çok daha ilginç. Adliyede KCK operasyonları kapsamında gözaltına alınan BDP’li siyasetçilerin adliyeye sevk edilmesinin ardından takip ettiğim haber. Haber takibi yaptığım sırada beni yayınlanmış haberlerdeki imzalarımdan tanıyan bir gazetecinin haber programına canlı yayın bağlantıyla katılarak haber ayrıntılarını canlı yayında gazeteci olarak aktarmak mı şimdi gazetecilik faaliyeti yoksa örgüt üyeliği midir acaba.

Karşıma son delil ise bu kez ilginç değil komik. Taksim’de siyasi partilerin  ve STK’ların bir protesto gösterisi sırasında haber takibi yaparken polis tarafından çekilmiş bir fotoğrafım. Sıkılmadan yine soralım. Bir gazetecinin, bir basın açıklamasını onlarca meslektaşı ile birlikte elinde not defteri ve fotoğraf makinesi ile  izlemesi gazetecilik faaliyeti midir yoksa örgüt üyeliği mi?

Bunların hemen hemen aynıları tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızın soruşturma dosyalarında delil olarak gösteriliyor. Örneğin gazeteci Ömer Çelik’in Van depreminin ardından ailesini kaybetmiş küçük bir çocuğun hikayesini haberleştirmesi örgüt üyeliği mi gazetecilik faaliyeti mi? Şimdi de medyada yapılan tartışmalarda  “Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu değiller” diyenler deneyimli meslektaşlara soralım. “Biz kimiz acaba gazeteci mi yoksa örgüt üyesi mi?” Bu soruya ne cevap verecekler merak ediyoruz.

ACABA ‘ONLAR’ GAZETECİ Mİ?

Tartışmaya bir de şu noktadan bakmak gerekmez mi? Şırnak Uludere’de 35 sivil yurttaşın yaşamını yitirdiği vahim olayın ardından 20 saat sessizliğini koruyan, patronlarından ve koltuklarını kaybetmekten korktukları için, tek kelime etmeyenler, yaşanan katliamın vahametini kamuoyundan gizleyenlerin takındıkları tavır acaba ‘gazetecilik faaliyeti midir’ yoksa, ‘3 maymunu oynamak mıdır?’ Ya da şöyle soralım ‘onlar’ gazeteci midir?

Bir de şu soruyu ekleyelim: 35 sivil yurttaşın yaşamını kaybetmesinin ardından anı anına gerçekleri yazan gazetecilerin haberleri yarın haklarında açılan soruşturma kapsamında örgüt üyeliği için delil yapılabilir mi?

Birileri  Türkiye’nin siyasi atmosferinde gerçeklerin yazılmasından rahatsız olmuş anlaşılan. Gazeteciler son operasyonların hedefi oldu. Ama o gazetecilerin ölümle, tehditle, işkenceyle, baskıyla, yasakla, davalarla bitirilemeyen Özgür Basın geleneğinin gazetecileri olduğunu bir an olsun akıllarından çıkmıştı. Gözaltına alınırken ‘Tarih sizi de yargılayacak”, “Biz yazmaya devam edeceğiz” derken gazeteciler, onların dışarıdaki arkadaşlarının “Susturamayacaksınız” manşeti ile gazetelerini çıkarmaya devam etmesi de bu operasyonunun sonunu getiren, boşa çıkaran en güzel cevap oldu. Aslında bu yıllardır devam eden büyük bir kapışma. Gazetemizi bombaladılar ertesi gün “Bu ateş sizi de yakar” manşeti ile çıktı. Dünün Türkiye’sinde bunun adı “Kontra zihniyete karşı Özgür Basın” iken şimdiki ismi ise İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in “Bir de terörün arka bahçesi var. Bunlar terörü resimle tuallere, şiirlere, kitaplarla, köşelerinde gazetelere yansıtıyorlar” ifadelerini kullandığı açıklamasındaki zihniyete karşı gazeteci arkadaşımız Abdurrahman Gök’ün ifade ettiği gibi “Gerçek habercilik kaygısı duyarak çalışan, görevi ApeMusa’lardan, Mazlum Erenci’lerden devralan Özgür Basın çalışanı gazetecilerin kapışması.”

Tutuklu DİHA Muhabiri



Capturetr
yakamoz01 friend

Balon yere çakıldı: 11 ölü

Yeni Zelanda'nın kuzeyindeki tarım kasabası Carterton yakınlarında, yolcu taşıyan sıcak hava balonunun düşmesi sonucu 11 kişi öldü.

Olay, başkent Wellington'ın 80 kilometre kuzeydoğusunda meydana geldi.

İngiliz basınından The Mirror'da yer alan habere göre; Wellington Bölge Komutanı Mike Rusbatch, balonun yere yaklaştığı sırada düştüğünü, 1 pilot ve 10 yolcunun hayatını kaybettiğini belirtti.

Rusbatch, olayın sebebiyle ilgili henüz ayrıntılı bilgi bulunmadığını ancak hava koşullarının çok iyi olduğunu kaydetti. Görgü tanıkları da düşmeden önce balondan alevler yükseldiğini gördüklerini bildirdi.

Kaza, Yeni Zelanda'da son 33 yılda gerçekleşen en ölümcül hava kazası olarak kayıtlara geçti.

1979'da, ülke tarihinin en büyük uçak kazasında ise 257 kişi yaşamını yitirmişti.



Capturetr
yakamoz01 friend

Şahin: Öncelik Eğitim olmalı

Çemberlitaş'ta bulunan Birlik Vakfı'nın düzenlediği ''Sosyal Politikaların Kadın Boyutu'' konferansında konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sosyal politikanın dünyanın yükselen değeri olduğunu belirtti. Şahin, "Sosyal politikayı yaşayan ve yaşatan medeniyetin evlatlarıyız. Sorunların değiştiğini ve derinleştiğini görüyoruz. Biz tarihimizden, medeniyet mirasımızdan bunu yaptığımızın ve yükselerek, yapmamız gerektiğinin bilincini taşıyoruz" diye konuştu.

1929'dan sonra dünyada yaşanan en büyük ekonomik krizin, AB ve Avro Bölgesinde yaşandığını söyleyen Şahin, "Avro Bölgesi, ülkelerin ne yapacağını bilmediği bir dünya düzeninde bizim 2001 krizinden çıkardığımız bir ders vardı. Krizi fırsata dönüştürmeyi bilme, radikal kararlar alabilme, yapısal dönüşümleri başarabilme onurunu yaşıyoruz. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinin arasındayız, ihracat yapan ülkelerin arasındayız. Pastayı büyütmek de yetmiyor. Hala dünyada 1 milyarın üzerinde açlık sınırında olan insan var. Bu insanları, Afrika bölgesinde değil, avro zengini, petrol zengini ülkelerde görüyoruz. Biz, insanı merkez alıyoruz. Parayı da toplumun bütün kesimleri için kullanmak ve onurlu mücadelelerinde yanlarında olmak gerekiyor. Bu bize anayasanın da verdiği bir görevdir. Bugün ülkenin normalleşmeye başladığı ve sosyal devlet olmanın da ne demek olduğu yeni bir düzen içerisindeyiz. Bir taraftan bu büyümeyi sağlarken, 10 bin doların üzerine çıkan kişi başına düşen milli gelirimizi, 2023'te 25 bin dolara çıkarma hedefi önemli bir çalışmadır" ifadelerini kullandı.

Toplumsal kalkınmanın, bütün bireylerin kapasitesini kullanmak olduğunu aktaran Bakan Şahin, ''Kur-an'ı Kerim ve Peygamber Efendimizin söylediklerine baktığımızda, kadına ve erkeğe cinsiyet bazlı ayrımcılık yapmadan, eşit sorumluluk yüklendiğini görüyoruz. Kız çocuklarını okutmayan, ataerkil bakış açısına nereden bakacağız? Asıl mücadele etmemiz gereken budur. Sosyal politikalarda kadın boyutu ile ilgili yapılması gereken şeylerden birincisi eğitimdir. Kadını eğitmediğiniz zaman, çocuğu eğitemiyorsunuz, aileyi eğitemiyor ve toplumu topyekun aşağı çekiyorsunuz. Kadını eğittiğiniz zaman, gelişen bir dünya düzeninde yaşıyoruz" dedi.

Temel eğitimde kız ve erkek çocukların eğitimdeki farkını kapattıklarını söyleyen Şahin, temel eğitimde kız ve erkek çocukların katılımının yüzde 98'i bulduğunu, ancak ortaöğretime geçişte bu oranın yüzde 68'e düştüğünü söyledi.

Bolu'da 11 yaşında hamile kalan çocuğu hatırlatan Şahin, ''Bu tür olaylar, temel eğitimin ortadan kalkmasından kaynaklanıyor. Zorunlu eğitimin, 12 yıla çıkması tartışılıyor. Bu, kız çocukları için faydalı olacaktır. Geleneksel aile yapısından kaynaklanan, 'Kız çocuğunu il dışında nasıl göndereceksin' mazereti kalmıyor. Her ile bir üniversite kuruluyor" diye konuştu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, Avrupa Birliği'nde yaşanan krizin çözülmesi için sosyal politikalara ayrılan payın azaltıldığını belirtirken, Türkiye'de ise sosyal politikaların bütçesinde yüzde 10'luk bir artış sağladıklarını kaydetti. Her ailenin sosyal destek uzmanı olacağını da dile getiren Şahin, "Sadece ekonomik desteğin yetmediği aileler var. Belki özürlü bir çocuk, anne ya da alkole bağımlı bir baba olabilir. O aileye ne varsa, uzman gözüyle bakılacak ve ilgili birimlerle değerlendirilecek ne gerekiyorsa yapılacak" diye konuştu.



Capturetr
yakamoz01 friend

Sabah ve ATV satılıyor

Çalık Holding bünyesindeki Turkuvaz Medya Grubu'nun sahibi olduğu ATV televizyonu ve Sabah Gazetesi'nin satışı için yatırım bankası Goldman Sachs yetkilendirildi.

Konuya yakın kaynakların Reuters'a verdiği bilgiye göre, ATV ve Sabah Gazetesi için ilk teklifler 18 Ocak'a kadar alınacak.

İlgilenen gruplar arasında özel sermaye yatırım fonları Texas Pasific Group (TPG), KKR Co ile Time Warner Group ve Alman RTL'in de yer aldığını söyleyen bir kaynak, "İstenen fiyat EBITDA'nın (faiz, vergi ve amortisman öncesi kâr) 15 katı civarında ki, bu oldukça yüksek bir rakam. İlk teklifler 18 Ocak'a kadar alınacak ardından da due diligence süreci başlayacak" dedi.

1.1 MİLYAR DOLARA SATIN ALDI

Aralık 2007'de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun satışa çıkardığı Sabah-ATV ihalesini 1.1 milyar dolarla Çalık Grubu'nun şirketi olan Turkuvaz kazanmıştı. Devir Nisan 2008'de gerçekleşmişti.

Türkiye'de medya sektöründe yabancılar en fazla yüzde 50 hisseye sahip olabiliyor.

KILIÇDAROĞLU'NUN DİLİNDEN DÜŞMEDİ

Sabah ve atv'nin satış süreci CHP'nin gündeminden hiç inmedi. Kılıçdaroğlu Çalık'a kredi için Erdoğan'ın bizzat devreye girmekle suçlamıştı. Dönemin Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, 18 Nisan 2008'de Çalık'ı ve Erdoğan'a çağrıda bulunmuştu:

"Bugün hangi taşı kaldırsak, altından kendisine ihale verilen bu grup çıkıyor. O kadar ki bu ülkenin bazı bakanları, bu gruba ihalesiz iş verilsin diye başka ülkeler nezdinde kulis yapıyor. Bu bağlamda Sayın Başbakan’ın Katar gezisinin gündeminde bu grubun da yer alıp almadığını merak ediyoruz. Körfez ülkelerinden AKP’nin girişimiyle bu gruba kaynak sağlanıp sağlanmadığının da açıklanması gerekiyor.

Nisan ayının başında, Sayın Ahmet Çalık’ın TMSF Başkanına, ’Sorun yok. Finansman tamam, parayı hazırladım’ dediği basında yer almıştır. Ama bugüne değin bu kaynağın nereden sağlandığı açıklanmamıştır. Buradan Sayın Ahmet Çalık’ı kamu bankalarının yurt içi veya yurt dışı şubelerinden bu iş için kaynak kullanıp kullanmadığını açıklamaya davet ediyoruz."



Capturetr
yakamoz01 friend

18 Ocak 2012 Çarşamba

Savunma Bakanı'ndan Başbuğ açıklaması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin, "Hukuk devleti içerisinde bu süreci en kısa zamanda neticelendirmek Türkiye’nin lehinedir" dedi.

Yılmaz, Trabzon Valiliği’ni ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili sorusu üzerine Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde birçok ilkeleri var ama bu
ilkelerinden bir tanesi de masumiyet karinesi. Masumiyet karinesi, herkesi aksi
mahkeme kararıyla ispat edilene kadar masum kabul etmek gerekir. Hukuk devleti
içerisinde bu süreci en kısa zamanda neticelendirmek Türkiye’nin lehinedir.
Uzatıldığı zaman sizin de yapmış olduğunuz yorumlar gibi bu yorumların
hiçbirisinin Türkiye’ye katkı getirmeyeceğini düşünüyorum. Ne kadar kısa sürede
hukuk devletinin gereği olarak masumiyet karinesi de göz önüne alınarak bir
karara bağlanırsa bu Türkiye’nin lehine olur."

Bakan Yılmaz, "tutuklanmasaydı acaba kaçar mıydı ve delilleri karartır
mıydı" sorusu üzerine, "Bu kadar söylüyorum. Hukuk devleti içerisindeyiz.
Herkes masumiyet karinesinden yararlanır. Bu masumiyet karinesi göz önüne
alınarak en kısa süre içerisinde bunun neticelendirilmesinin Türkiye’nin lehine
olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

-Irak sınırındaki olaylar-

Bakan Yılmaz, Irak sınırında yaşanan olaylara ilişkin soru üzerine ise
şunları söyledi:

"Hem bir savcılık yasak koydu. Bununla ilgili olarak da hem Genelkurmay
Başkanlığımızın adli ve yasal soruşturması, yargısal soruşturması devam ediyor.
Hem İçişleri Bakanlığımızın valilik üzerinden devam ediyor. Hem Şırnak
Savcılığının var. Yani 4-5 yerden incelemeler var. Bu incelemelerle inşallah
ortaya çıkarılacak.

Şunu diyoruz ki burada kaybettiklerimiz bizim kardeşlerimizdi. Bizim
canımız yandı. Genel ilkemiz şu, kendimize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi
başkaları için de talep etmeyiniz. Bunların arasında çocuklar var mıydı, vardı.
12-13 yaşındaki çocuklar oyuna gider. Dolayısıyla da burada kaybettiklerimizin
yakınlarına sabırlar diliyorum. Bizim itirazımız ne, bu ölümler üzerinden
istismar edenleredir. Yoksa ailesinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin
bizlere ne söylese hakkı var."

Bakan Yılmaz, Hz. Ömer zamanında yaşanan bir hırsızlık olayınından örnek
vererek şöyle dedi:

"Hz. Ömer sorar ev sahibine, hırsız girdi hiç uyanmadınız mı? Cevap, biz
Ömer’in uyanık olduğunu biliyorduk. Dolayısıyla bu kültürden gelen bir millet
devletimizden şunu bekler, kaçakçı ile teröristi ayırt etmesini beklerdik.
Nerede, ülke sınırları içerisinde. Bu olay nerede oluyor, ülkemiz sınırları
dışında. Önce bunu çok net çizelim. Ama vatandaşımız onu da bekliyor. Benim
devletim o kadar büyük ki ülke sınırları dışında da olsa teröristle kaçakçıyı
ayırt etmesi gerekirdi, bu beklenti var. Biz de diyoruz ki evet, bununla ilgili
araştırma soruşturma yapılıyor. İnşallah hiçbir hakikat gizlenmeden hepsi
neticelenip milletimize sunulacaktır. Bu araştırma sonucunda inşallah hem idari
hem yargı denetimi bir netice ortaya çıkaracaktır."

-F-35 savaş uçağı alımı-

"F-35 savaş uçaklarıyla ilgili bazı teknik tartışmalar yaşandığı"
yönündeki soru üzerine Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Çok teknik bir konu. İki tane F-35’i sipariş verdik. F-35’ler gelecek
nesilin, gelecek yüzyılın uçağı. Yani en ileri bir teknoloji. Dolayısıyla Silahlı
Kuvvetlerimiz bir değerlendirme yapmıştır. Bu uçaklara şimdi mi sahip olunsa daha
uygun olur yoksa daha mı sonra diye. Biliyorsunuz planlanma sayısı daha fazla
düşünülüyordu. Böyle bir rakamda sipariş verilmesinin hem Silahlı Kuvvetlerimizin
ihtiyacı için hem de bu teknolojiye sahip olunması, aşina olunması için de
faydalı olacağı düşünülmüştür. Böyle bir karar verilmiştir. Ülkemiz için faydalı
olduğuna inanıyorum."



Capturetr
yakamoz01 friend

YGS'ye hazırlıkta soru skandalı!

Şike soruşturmasından iki ay sonra piyasaya çıkan YGS'ye hazırlık Matematik test kitabındaki 'şikeli' problem öğrencileri şaşırttı. Soruda şikecinin isminin Aziz ve mağdurun ise Ünal olması tepkilere neden oldu.

Akşam Gazetesi'nden Levent Akpınar'ın haberine göre, Türkiye genelinde binlerce kitapçıda satılan YGS matematik test kitabının içindeki bir soru öğrencileri şaşkına çevirdi.

Temmuzda başlayan şike soruşturmasından 2 ay sonra eylülde basılan YGS Hazırlık Kitabı'nın 395. sayfasında işlenen Oran ve Orantı konusunun 9'uncu sorusunda, öğrencilere yöneltilen soru aynen şöyle: 'Bir baba yaşları oranı 4/3 olan Ünal ve Aziz isminde iki oğluna bir miktar parayı yaşları ile doğru orantılı bir şekilde paylaşmaları için oğlu Aziz'e teslim etmiştir. Ancak Aziz şike yaparak parayı yaşları ile ters orantılı olarak paylaşmış ve alması gerekenden 100 lira daha fazla almıştır. Buna göre şikeci Aziz şike yapmasaydı kaç lira alması gerekirdi?'

Sorunun şıkları ise 150, 200, 300, 400 ve 450 olarak gösterildi. Cevap anahtarında ise 'Şikeci Aziz'in, şike yapmaması halinde 300 lira para alması doğru cevap olarak yer aldı.

ASLA ETİK DEĞİL

YGS Matematik Tamamı Çözümlü Konu Özetli Soru Bankası başlıklı YGS Hazırlık Kitabı'nda sorulan 'Şikeci Aziz' sorusu tepki uyandırdı. Bazı dershane yetkilileri, 'YGS'ye hazırlanan öğrencilerin sınavla ilgisi olmayan, tamamen yönlendirmeye yönelik bu tür sorularla muhatap edilmesi etik değil. Öğrencilerin bu tip soru tipleriyle karşılaştırılması kesinlikle yanlış ve algı dağıtımına neden olur. Türkiye gündemini sarsan ve yargı süreci devam eden şike konusunu Aziz ve Ünal isimlerini kullanarak soru haline getiren bir öğretmenin amacı tamamen dikkat çekmektir' yorumunda bulundu.



Capturetr
yakamoz01 friend

Milliyetçi prof. Taraf yazarını çıldırttı

Habertürk ekranlarında yayınlanan Türkiye'nin Nabzı hararetli bir Kürt sorunu tartışmasına sahne oldu. Taraf yazarı Orhan Miroğlu ile Prof. Dr. Nadim Macit arasındaki tartışmada gergin anlar yaşandı.

Sakin mizacıyla bilinen Orhan Miroğlu'nun canlı yayında çileden çıktığı tartışmada karşılıklı atışmalar yaşandı. Nadim Macit'in hayli milliyetçi kalan değerlendirmeleri üzerine araya giren Miroğlu 'sen uzaydan mı geldin?' diye sordu.

Kürtçe eğitim talebini 'ırkçılık' ve 'meczupluk' olarak tanımlayan Macit bunun kesinlikle kabul edilemeyeceğini söyleyip "bu topraklarda yaşayan herkes Türk'tür" stüdyoda gerilim tırmandı.

Macit'in sözlerine müdahale eden Orhan Miroğlu "insanların kimliklarine sahip çıkmalarına nasıl ırkçılık dersiniz? Asıl ırkçılık insanların kimliklerini bastırmaktır. Bakın bu kadar felateri bu yüzden konuşuyoruz, bunca kan bu nedenle aktı. Siz bir dünyalı mısınız, uzaydan mı geldiniz? 20 milyon Kürt var bu insanların talepleri neden meczupluk olsun." dedi.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN



Capturetr
yakamoz01 friend

Mardin'de BDP Mitingi

Mardin Yeniyol Caddesi'nde toplanan BDP'liler, ellerindeki pankart ve afişlerle kısa süreli bir yürüyüş yaptıktan sonra eski Nevruz alanında toplandı. Mitingde BDP'nin Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, Kızıltepe Belediye Başkan Vekili Şerife Alp, BDP İl Başkanı Sihem Elverenat birer selamlama konuşması yaptıktan sonra BDP'nin Diyarbakır Milletvekili Altan Tan söz aldı. Kalabalığı dört ayrı dilde selamlayan Altan Tan, Cumhurbaşkanı ve Başbakana çağrıda bulunarak, "Yıllardır birbiriyle çatışan milletle devleti barıştıralım. Devlet milletine karşı milletini havadan bombalayacak bir durumda olmasın. Dindarıyla laiğiyle, Türkü ile Kürt'ü ile, Arap'ı ile Alevi'si ile herkesin hukuk önünde eşit olduğu, kendi dini mezhebi, etnik kimliği, sınıfsal yapısıyla bütün haklarını elde edeceği yeni bir Türkiye inşa edelim" dedi.

Yeni bir Ortadoğu'nun kurulduğunu savunan Tan, "Gelin, yeni bir Ortadoğu, yeni bir Türkiye inşa edelim. Demokratik bir Türkiye'de kardeşçe, eşit yurttaşlar olarak birlikte yeni bir yaşam kuralım. Bunun içinde önümüzde yeni bir anayasa var. Bu yeni anayasa süreci büyük bir fırsat. Gelin bunu toplumsal mutabakata, toplumsal uzlaşmaya çevirelim" diye konuştu. Miting konuşmaların ardından sona erdi.



Capturetr
yakamoz01 friend

Kurtulmuş'tan Başbuğ Yorumu

Andıç soruşturması çerçevesinde eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını değerlendiren Halkın Sesi Partisi (Has Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu olay mıncıklanmamalı. Siyaset olarak bu meseleyi mıncıklamak değil, gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekir. Bundan sonra gerçekler ortaya çıkar. Türkiye sivilleşiyor. Ama sadece Türkiye'nin sivilleşmesi de yetmez. Türkiye demokratikleşsin. Türkiye'de hiç kimsenin aklının ucuna andıç hazırlamak gelmemeli" dedi.

Bursa'da çeşitli temaslarda bulunan Kurtulmuş, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Misafirhanesi'nde kalan 30 Vanlı depremzede ile bir araya geldi. Burada eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını değerlendiren Kurtulmuş; Ergenekon, Balyoz, Andıç gibi Türkiye'nin gündemine etki eden davalarla ilgili en başından itibaren görüşlerini açıkladıklarını ifade etti. Kurtulmuş, "4 maddelik görüşümüz var. Siyaset bu konuda taraf olmasın. Siyasi partilerden kimse avukat ve savcılık rolüne soyunmasın.

Bu konudaki yargılama ve soruşturmanın hukukun prensibine uygun olması lazım. Sonuna kadar gidilsin ve gerçek suçlular en yüksek rütbede de olsa cezalandırılsın. Bunun da ötesinde, bu memlekette demokratikleşmeyi sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı. 3-4 senedir bunları söylüyorum" diye konuştu.

"BAŞBUĞ OLAYI MINCIKLANMAMALI"

İlker Başbuğ'un tutuklanma olayının "mıncıklanmaması" gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Kamuoyuna yansıyan bilgiler çerçevesinde en son noktadaki Sayın Başbuğ cezaevine gönderildi. Siyaset olarak bu meseleyi mıncıklamak değil, gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekir. Bundan sonra gerçekler ortaya çıkar. Türkiye sivilleşiyor. Ama sadece Türkiye'nin sivilleşmesi de yetmez. Türkiye demokratikleşsin. Türkiye, hiç kimsenin aklının ucundan andıç hazırlamayı geçirmeyeceği kadar demokratik bir ülke haline getirilsin.

Hiç kimse ihtilal yapacak bir düşünce içinde olmasın. Burada lafla peynir gemisi yürümez. Bunun için anayasa değişikliği tartışmaları var. En büyük endişemiz Türkiye, sıcak gündemlerle birkaç gündür kabarık tartışmalar yapıyor. Dersim ile ilgili kimse konuşuyor mu? Kıyamet koptu, çöp tenekesine atıldı. Uludere'de emri kim verdi? Yanlış ve ihmal kimin kabahatidir? Bunların ortaya konulması gerek. Uludere çöp tenekesine atılacak. Bu hükümet 2010 yılında yeni anayasa için destek aldı.

Biz diyoruz ki, halkın talebi bu kadar açıkken lafı eveleyip gevelemeden, olgun bir demokrasi için yeni bir anayasa yapmak Türkiye'nin boynunun borcudur. Asker ve sivil ilişkilerinin normalleşmesi ve demokratikleşmesi gerekir" dedi.

"YÜREĞİMİN YAĞLARI ERİDİ"

Yüksek Askeri Şura toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantı masasının başında oturduğunu gördüğünde yüreğinin yağlarının eridiğini ifade eden Kurtulmuş, "Ben açık söylüyorum, yüreğimin yağları eridi. Çok güzel bir görüntü. Sadece Sayın Başbakanın Yüksek Askeri Şura toplantısında masanın başında oturması yetmez. Niye hala Yüksek Askeri Şura anayasal bir kuruluştur? Niye Yüksek Öğrenim Kurumu anayasal kuruluştur? Niçin Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanlığına bağlı değildir?

Niye hala asker ve sivil yargı sistemi gibi çift yargı sistemi vardır. Bunlar sözde olmaz. 12 Eylül'ün kayığına binerek 12 Eylül'ün rejimi ile hesaplaşılmaz. Türkiye, 12 Eylül rejimini değiştirmek zorundadır" ifadelerini kullandı.

"DEMOKRATİKLEŞMEYİ HIZLANDIRAN GELİŞME OLARAK ALGILANMALI"

12 Eylül ile hesaplaşmanın Kenan Evren ve Tahsin Kara'yı mahkeme önüne çıkarmak anlamına gelmediğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"12 Eylülün bütün sistemini değiştirirsek bugün bize Türkiye tarihinde bir ilk gibi görünen bu tutuklama ve benzer birçok mesele aslında çok normal ve sıradan bir iş olarak görülecek. Önce bu sistemin demokratikleşmesi lazım. Bunun sadece bir kişi üzerinden tartışma olarak değil, İlker Başbuğ'un tutuklanmasının Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecini hızlandıran mesele olarak algılanması gerekir. Bu işi sokaktaki vatandaş yapmayacak. Bu işi de Türkiye'nin demokratikleşmesini de mahkemenin yargıçları ve savcıları yapmayacak. Bunu yapacak olan TBMM'dir. Siyaset lafla peynir gemisini yürütmeyi bırakacak, adam gibi bir anayasa yapacak" açıklamalarında bulundu.

Özel Yetkili Mahkemeler meselesinin olağanüstü dönemin şartlarından geldiğini hatırlatan Kurtulmuş, "Devlet Güvenlik Mahkemeleri yerine Özel Yetkili Mahkemelerin geçmesi, hukuk sistemine göre doğru değil. Eldeki hukuki sistemi yetersiz kaldığı için bu özel yetkili mahkeme ortaya çıktı. Normalde son anayasa değişikliğine göre Yüce Divan'da yargılanmasına karar verilebilir. Bu sıradan bir suç gibi görebilir. Burada meselenin hukuki bakımdan açık olduğu kanaatindeyim. Nerede yargılanacağı konusundaki kararı mahkeme verecektir" ifadelerini kaydetti.



Capturetr
yakamoz01 friend

Şebnem Kısaparmak'tan Şok Sözler!

Kadın programlarında yaşanan rezaletlere bir yenisi daha eklendi. Kanal 7'de yayınlanan 'Güzel Günler' adlı programda Şebnem Kısaparmak ile yayına telefonla katılan bir kadın izleyici arasındaki diyalog şok etkisi yarattı.

Halen evli olduğu eşinin nişanlı olduğu sırada kendisini aldattığını ve olayı cep telefonundaki fotoğraflardan öğrendiğini belirten ancak adını vermeyen bir izleyicinin, "Eşim beni nişanlıyken aldattı. Arada sırada aklıma geliyor. Nasıl davranmalıyım?" sorusu üzerine programın sunucusu Kısaparmak ilginç bir yanıt verdi.

Konuşmanın tam deşifresi:

"Nişanlıyken eşin bunu yapmış. Hocamında söylediği gibi, anladığım kadarıyla fiziksel bir birliktelik zaten. Senle bunu yaşayamayacağı için.. Bir takım ihtiyaçlarını karşılamak için.. Böyle düşün tamam mı tatlım?.. Eşim beni seviyor de.. Her erkek bunu yapıyor yapmayanı yok!.. Çünkü seninle evliyken gidip başka birisiyle birlikte olmamış. Nişanlılık döneminde erkeklerin yaptığı doğal bir şey o. Çünkü onlar için ihtiyaç bu anlatabiliyormuyum?..  Sen bunu duymuşsun evet. Ama eşine güven, hocamın söylediği gibi çok yeni bir birlikteliğiniz var. İnşallah bak bir evladınız olacak, çocuğunuz olacak, her şey çok güzel olacak.. Hayat çok güzel olacak.. Bunu bi kafandan at bi kere. Bide kadınlar bunu kullanıyorlar "Sen beni aldattın, bunu bunu bunu yaptın, şimdi bu dediğimide yapacaksın" diye.."

İşte O Video:



Capturetr
yakamoz01 friend

17 Ocak 2012 Salı

Fragmanı bile olay yarattı - VİDEO

17 Şubat'ta gösterime girecek olan 'Fetih 1453'ün 3 dakikalık fragmanı, olay yarattı. Film; yabancı basında bile büyük yankı buldu

Ünlü yapımcı Fatih Aksoy'un 17 milyon dolarlık bütçesiyle "bugüne kadar çekilmiş en yüksek bütçeli yerli sinema filmi" olma özelliği taşıyan Fetih 1453 için geri sayım başladı. 17 Şubat'ta vizyona girecek olan filmin ikinci ve 3 dakikalık fragmanı görücüye çıktı. Fragman, savaş sahneleriyle görsel bir şöleni andırdı.

EFEKTLERİ DİKKAT ÇEKİCİ
Hikayesi kadar kurgusu ve Hollywood'u aratmayan efektleriyle de dikkat çeken Fetih 1453'in fragmanı, yabancı basında da yer buldu. Avrupa'daki birçok sinema sitesi, filme övgü yağdırdı. Yabancı basın, Fetih 1453'ün Türkiye'de gişe rekoru kıracağını öngördü.

SAYILARLA FETHİN ÖYKÜSÜ
Kostümler için 20 terzi çalıştı, 44 bin metre kumaş kullanıldı.
25 dönüm arazi üzerine, 14 bin 600 metrekarelik dekor inşa edildi.
Savaş alanı için 15 top bataryası, savaş kulesi, 5 mancınık ve 10 bin üzerinde savaş malzemesi üretildi.
Çekimlerde 40 manda, 40 deve ve 50 at arabası kullanıldı.
Fetihte önem taşıyan şahi topu gerçeğine en yakın şekilde olarak yarı çapı 140 santimetre ölçüsünde hazırlandı.
Film bütçesi, 17 milyon dolar.

MANDALAR SALDIRDI
Dilek Serbest, çekimlerde arazide bulunan mandalar ile filmde kullanılan mandaların birbirine saldırdığını söyledi.
Bunun üzerine atların da şaha kalktığını dile getiren Serbest, "Biz de o hayvanların arasında kaldık, çok korkutucuydu" dedi.

* Filmde Urban'ın kızı Era'yı oynayan Dilek Serbest, çekimin zevkli, bir o kadar da zor geçtiğini söyledi

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN



Capturetr
yakamoz01 friend

MHP'li Vural'dan 'alkış' isteği


'Alkışlarınızı geri alın' MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti milletvekillerinden ilginç bir istekte bulundu ve ‘’Alkışlarınızı geri alın’’ dedi. Vural, Mili Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da TBMM’den özür dilemesini istedi.

TBMM’de 30 Kasım 2011 günü Bedelli askerlik kanunu görüşülürken MHP milletvekilleri, Milli Savunma Bakanı Yılmaz’a ‘’Genelkurmay’dan görüş aldınız mı, ne dediler?’’ sorusunu yöneltmiş Yılmaz da, "Genelkurmay evet dese ne olacak, hayır dese ne olacak?’’ cevabını vermişti. Bakan Yılmaz’ın bu sözleri AKP’lilerce alkışlanmıştı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel de önceki gün Milliyet ve Habertürk Gazetelerine yaptığı açıklamada, Bakan Yılmaz’ın bu konuda kendisinden özür dilediğini belirterek ‘’Nezaket ve olgunluk göstererek beni ziyaret etmiş, konunun farklı yönlere çekilmesinden rahatsız olduğunu belirtmiş, bundan dolayı benden özür dilemiştir’’ açıklamasını yapmıştı.

Vural da bu özürü gündeme getirerek ‘’Millî Savunma Bakanı, o söz için Genelkurmay Başkanından özür dilemiş. O zaman, Sayın Bakanın TBMM’den de özür dilemesi ve AKP sıralarından alkışlayanların da bu alkışlarını geri alması gerekmektedir’’ dedi. (Gazeteport)



Capturetr
yakamoz01 friend

SGK'den gelir testi uyarısı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Balıkesir İl Müdürü Ömer Çalışkan, kısa adı GSS olan Genel Sağlık Sigortası'nın zorunlu olduğunu, bu sigortadan faydalanma durumunun kişisel isteğe bağlı olmadığını, devlet tarafından tüm vatandaşların sağlık güvencesi altına alındığını bildirdi.

Makamında basın toplantısı düzenleyen SGK İl Müdürü Ömer Çalışkan, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Yeşil Kartlılar ile herhangi bir sosyal güvencesi olmayan vatandaşların da artık GSS kapsamına alındığını söyledi. Bu konuda yaşanan tereddütlere açıklık getiren Ömer Çalışkan, "Vatandaşlarımızın kafasındaki soru işaretlerini kaldırmak istiyoruz. Bu yeni durum iki şeyi kapsıyor. Bunlardan bir tanesi, eski adıyla Yeşil Kart ile devlet hastanelerinden sağlık yardımlarını alıp, faturası bizim tarafımızdan ödenmeyen toplumun bir kesimiydi.

Yeşil Kartlarla ilgili geçiş süreci oluşturuldu. 1 Ocak 2012 tarihinden önce alınmış Yeşil Kartların vizeleri devam ettiği müddetçe her hangi bir işleme gerek kalmaksızın SGK'nın anlaşmalı olduğu sağlık kuruluşlarından sağlık yardımlarını alabilmekteler. Bunlarla ilgili bir işlem yapmıyoruz. Diğer kesim ise hiçbir sosyal güvencesi olmayan Yeşil Kart kapsamına da girmeyen vatandaşlarımızın durumuyla ilgili soru işaretleri oluşuyor. Teşkilatımız bu vatandaşlarımızın bilgilerini sistemden çekti ve PTT ile yapılan protokol çerçevesinde adreslerine tebligatlarını göndermeye başladı. Vatandaşlarımızın adreslerine yapılan tebligatı beklemeden 31 Ocak 2012 tarihine kadar iş ve işlemlerini yaptırmak için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat etmeleri gerekiyor. Burada ikili bir ayrım söz konusu. İş ve işlemlerin bir kısmı başka kurum tarafından yapılacak, bir kısmı da bizim tarafımızdan yapılacak" dedi.

GELİR TESTİ YAPTIRMAYANA YASAL TAKİP

SGK İl Müdürü Ömer Çalışkan, GSS hizmetinin ayrımsız olarak özellikle sosyal güvencesi bulunmayan bütün vatandaşları doğrudan kapsadığını, devletin vatandaşına doğrudan uyguladığı zorunlu bir sağlık hizmeti olduğunu belirtti. GSS'nin kişilerin isteğine bağlı olmadığını vurgulayan Çalışkan, "Şöyle bir algı oluşabilir, 'ben sağlık hizmeti almak istemiyorum, prim de ödemeyeceğim' dedikleri taktirde vatandaşlarımız bir yanılgı içine düşecek. Bunun altını önemle çizmek istiyorum, bu artık zorunlu. Kişinin isteğine bırakılmadı. Kurumumuz 'gelir testi' için müracaatta bulunmayan vatandaşlarımızla ilgili takip işlemi yapacak. Gelir tespiti için kazançları asgari ücretin üçte birinin altında olan vatandaşların primleri devlet tarafından ödenecek. Bu kişilerin tescilleri yapılarak aktivasyonları tamamlanacak" dedi.

SGK İl Müdürü Ömer Çalışkan, gelir testi sonucunda asgari ücrete kadar olan kısmında bir gelir olduğunda o günkü rakamlarla 36 TL, asgari ücret ile 2 katına kadar olan gurubun 107 TL, asgari ücretin 2 katı ve daha yukarısının 214 TL prim ödeyeceğini açıkladı. İl Müdürü Çalışkan, "Eğer vatandaşlarımız gelir testine müracaat etmezse ne olacak? Bu kişilerin bilgileri bizde mevcut olduğu için ve gelir tespiti yaptırmadıklarını bildiğimiz için, tescillerini zaten reysen yaptık. Şu andaki aşama primi ne kadar ödeyeceğine yönelik. Kurum olarak testi yaptırmayan ve yaptırmak istemiyorum diye beyan eden kişilere biz asgari ücretin iki katı geliri var kabul ederek işlem yapacağız. Ben istemiyorum bile dese bu tahakkuklar yapılacak" diye konuştu.

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

AB'den yeni soruşturma çağrısı

AB Komisyonu, Hrant Dink davasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararı yetersiz buldu.

BRÜKSEL

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin sözcüsü Peter Stano, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Hrant Dink davasında 14 Eylül 2010'da Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlattı.
Söz konusu kararda Türkiye'nin Dink'in yaşama hakkını güvence altına alamadığına hükmedildiğini anımsatan Stano, ''Cinayette payı olan herkesin yargı önüne çıkarılmasına ve üst düzey yetkililerin müdahalelerine yönelik yeni soruşturmalara ihtiyaç duyulduğunu'' söyledi.
Stano, ''AİHM mahkumiyetinde açığa çıktığı şekilde Türkiye'nin yargı sistemindeki eksikleri tamamlamasının önemini vurguluyoruz'' ifadesini kullandı.
Sözcü Stano, Türkiye'nin suçluların dokunulmazlığıyla mücadelede başarılı olabilmesi için AİHM kararının tam uygulanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.




yakamoz02

BDP'den TBMM'ye protesto faksı

BDP ilçe binası önünde yapılan açıklamayı Viranşehir BDP İlçe Başkanı Halis Aktaş okudu. Aktaş, TBMM’de Ceza İnfaz Kanunu ile ilgili değişiklerin iptali için faks çekeceklerini, kanunun reddedilmesi için talepte bulunacaklarını söyledi.

Emniyet Müdürlüğü tarafından alınan sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan açıklamaya; Viranşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Burun, BDP’li meslis üyeleri ve parti teşkilatı katıldı. Yapılan açıklamanın ardından yaklaşık 100 kişi tarafından imzalanan metin TBMM’ye faks çekildi. Basın açıklaması olaysız şekilde sona erdi.

CİHAN

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

3 Rus şirketinin puanı düştü

Fitch, Gazprom'un da aralarında bulunduğu 3 Rus şirketinin görünümünü olumludan istikrarlıya çevirdi.

MOSKOVA

Rus haber ajansı RİA Novosti, görünümleri revize edilen Rus şirketlerinin Gazprom, hidro-güç operatörü RusHydro ve uçak üretim şirketi Sukhoi olduğunu belirterek, söz konusu şirketlerin ratinglerinin daha önce sırasıyla ''BBB'', ''BB+'' ve ''BB'' olduğunu kaydetti.
Uluslarası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Rusya temsilciliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, ''Rating değerlendirmesi Rusya Federasyonu'nun görünümünün istikrarlıdan olumluya çevrilmesinden sonra yapılan bir değerlendirme'' denildi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu, Rusya Demiryolları (RZhD) şirketinin de genel görümününün istikrarlı olarak devam ettiğini vurguladı.




yakamoz02

Erhan Tuncel'e tahliye

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada tutuklu olarak yargılanan 'in çaptırıldığı hapis cezasını ve sanığın tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliyesine hükmetti.

Dink cinayetinde "Büyük Abi" olarak anılan Erhan Tuncel, tahliye işlemlerinin tamamlanmasının ardından gece 22.00 sularında cezaevinden salıverildi. 

Tuncel cezaevinden jandarma ekipleri tarafından alınarak Muratlı Askerlik Şubesi’ni götürüldü.

Haber Kaynağı : Haberturk.com




yakamoz02

Aynı aileden 6 kişi ölü bulundu!

Edinilen bilgiye göre, Doğubayazıt ilçe merkezi Ulusoy mahallesinde müstakil bir evde oturan Genceli ailesinden 2 gündür haber alınamıyordu. Aileden Ahmetşah Genceli'nin patronu olan Mehmet Sosun, işyerine gelmeyen elemanının cep telefonundan da cevap alamayınca, ailenin Nergiz sokaktaki evine gitti.

Sosun, çaldığı kapı açılmayınca, penceredeki cam kırığını içeri baktı; Ahmetşah'ın yerde yattığını görünce de durumu polise bildirdi.

Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, Genceli ailesinin evine girince, 6 kişinin cesediyle karşılaştı.

Anne Hatun Genceli ile çocukları Ahmetşah (22), Muhammet (6), Ayşe (15), Şenay (12) ve İslam'ın (13) sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenmiş olabilecekleri bildirildi.

Olay yerinde savcılık inceleme başlattı.

AA

Haber Kaynağı : Haberturk.com




yakamoz02

Güney Sudan'da çatışmalar: 51 ölü

Kuzey Sudan'dan geçtiğimiz Temmuz ayından sonra ayrılan Güney Sudan'da sular durulmuyor. Bölünmenin ardından kabileler arısında çıkan çatışmalarda ölü sayısı bine yaklaştı. Son günlerde Janglie eyaletinde kabileler arasında devam eden çatışmalarda ölü sayısının 51'e yükseldiği açıklandı. Murle adlı kabilenin Nuer kabilesine saldırması karışlıklı çatışmaların devam ettiği açıklandı. Eyalet valisi, Duk Padiet köyüne dün düzenlenen saldırıda 51 kişinin öldüğünü, yaralanan 22 kişinin Juba'ya nakledildiğini

belirtti. Vali, yaralı sayısının artmasını beklediklerini, çünkü buradaki köylülerin başka köylere kaçtığını kaydetti. Vali, kurbanların çoğunun kadın, çocuk ve yaşlılar olduğunu belirtti.

Şiddet olaylarını engelleyebilmek amacıyla bölgede 3 bin Sudanlı ve 1000 BM askeri görev yapıyor.

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Bir fincan kahveyle 40 yılı kazanabiliriz

Bakan Bağış Türk kahvesinin teknolojiye kurban edilmemesi ve orjinalliğinden taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.

İSTANBUL

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği tarafından Adile Sultan Sarayı'nda düzenlenen ''Türk kahvesi içiyorum, kahveme sahip çıkıyorum'' gala yemeğine katıldı.
Burada konuşan Bağış, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği'nin, ''Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır'' sözüne de sahip çıktığını kaydederek, ''Hem kahve ikramlarıyla üzerimizde kırk yıllık bir hatır bırakıyor, hem de Türk kahvesinin gelecek 40 yılını teminat altına alacak çalışmalara imza atıyor'' dedi.

Kahveyi keşfeden canlı keçi
Bu rivayete göre kahveyi ilk keşfeden canlının, keçiler olduğunu kaydeden Bağış, ''İranlı çoban Kaldi, keçi ve deve sürülerinin garip bir ağacın meyvelerini yedikten sonra fazla canlılık gösterdiklerini, hatta keçilerin mehtapta dans ettiklerini görüyor. Sonra durumu dervişlerine anlatıyor ve ünlü bir derviş olan Şazili, gösterilen ağacın meyvelerini kaynatarak suyunu içiyor. Bu derviş de kendisinde aynı canlılığı duyuyor ve böylece kahvenin yüzyıllar boyu sürecek olan serüveni de başlamış oluyor'' ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği süreci ve Türk kahvesi
Köpüklü bir Türk kahvesi içmenin keyfini bütün Avrupa'nın yaşamasını istediklerini anlatan Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
''Kahvenin sağlığa faydalarından bahsettik. Avrupa'da akıl tutulması yaşayan, gözünü nefret bürümüş siyasetçilerin ruh sağlığına da Türk kahvesi iyi gelir. Köpüklü bir Türk kahvesi yudumlayan hiç kimse Türkiye'ye ön yargıyla bakamaz. Bir fincan kahvenin 40 yılı hatırı vardır. Belki 40 yılı kaybettik ama bir fincan kahveyle gelecek 40 yılı kazanabiliriz. 'Neyse halim çıksın falım' diyerek açtığımız kahve falında AB standartları görünüyor. Türk kahvesini teknolojiye kurban etmeyelim ve orjinalliğinden taviz vermeyelim. Türkiye-AB sürecinin sembollerinden birini de Türk kahvesi olarak belirleyelim. Bu gala yemeğinin burada kalmayarak, Türk kahvesinin Avrupa genelinde yaygınlaştırılması için ortak projeler geliştirelim.''




yakamoz02

Meclis'te emekli vekil zammı kavga çıkardı

TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geri gönderdiği, milletvekillerinin emekli aylıklarında düzenleme yapan yasanın ilgili maddesinin görüşülmesi sırasında, AK Parti ile CHP Grup Başkanvekilleri arasında ''önergeye imza atma'' tartışması yaşandı.

İade edilen madde üzerinde BDP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, daha önce olduğu gibi yine ret oyu kullanacaklarını söyledi.

Hrant Dink davası kararına değinen Kaplan, ''5 yıllık yargılama sonunda örgüt yok, azmettiren yok, devlet içinde yönlendiren yok. 19 sanıktan sadece birine ceza verip diğerlerini aklamak, cinayetleri aklamaktan başka bir şey değil. Hrant Dink sıradan bir insan değildi'' diye konuştu.

KCK operasyonlarını eleştiren Kaplan, ''KCK operasyonu, 'Kürtleri cezaevine koyma' operasyonudur'' dedi.

-''Kimse zengin olmak için milletvekili olmaz''-

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, hiç kimsenin zengin olmak için milletvekili olmadığını söyledi.

''(Milletvekili olayım oradan edindiğim güçle de ticaretimi devam ettireyim) diyenler varsa, onları Allah'a havale ediyorum'' ifadelerini kullanan Kuşoğlu, milletvekilliğinin itibarla ve çalışmasıyla değerlendirilmesi gereken bir meslek olduğunu kaydetti. Kuşoğlu, ''Milletvekilliği zor bir iştir. Ücretinin, yaptığı işin bedelinin takdiri kolay değildir. Biz bu takdiri yapmakta zorlanırız ama iki de bir de kendi aylıklarımızı değiştiren yasayı gündeme getirmemizin, itibarımızı ayaklar altına almanın anlamı da yok'' diye konuştu.

AK Parti Grubu adına konuşan Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, kamuoyunda, bir milletvekiline, sadece ''2 yıl görev yaptıktan sonra emekli aylığı bağlanıyor'' gibi bir algı olduğunu ancak bunun doğru olmadığını söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, milletin oylarıyla seçilen, denetim görevi yapmakla yükümlü milletvekillerinin, kendilerini halkın nezdinde savunmakta güçlük çektiğini kaydetti.

Şandır, ''Milletvekillerine itibar kazandırmadan Meclise itibar kazandırmamız mümkün değil. 20 yıldır milletvekilliği yapanlar var. Her dönemde bu konu konuşulur ve sanki suç işleniyormuş gibi, gecenin bir yarısında bir önerge vererek milletvekili maaşlarına bir düzenleme yapmak için gayrete girilir. Yani aslında biz vatandaş nezdindeki tenkide bir anlamda zemin hazırlıyoruz'' dedi.

''Düzenleme ile ilgili oluşacak mutabakatın yanında olacaklarını'' belirttiklerini hatırlatan Şandır, ''Bu düzenlemeyi yaptık, ondan sonra kıyamet koptu. Sayın Cumhurbaşkanına saygı duyuyorum ama iktidar olarak doğru olanın bu olduğuna inanıyorsanız, bunu çıkartmanız gerekir'' diye konuştu.

-''Ayrıldıktan sonra da sosyal sorumluluklar devam ediyor''-

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, bu düzenlemeyi, ''Geç kalınmış olsa da sorunun giderilmesine yönelik'' bir düzenleme olarak nitelendirdi.

Milletvekillerinin görevden ayrıldıktan sonra da sosyal sorumluluklarının devam ettiğini belirten Şahin, ''Bu nedenle emekli milletvekillerinin özlük haklarında düzenleme yapılması gereği ortaya çıkmıştır'' dedi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Meclisin, milletin ve kendisinin itibarını koruma gibi bir sorumluluğu olduğunu söyledi.

''Birileri bir düzenleme yapsın, benim imkanlarım gelişsin gibi yaklaşım doğu değil'' diyen Çelik, düzenleme konusunda gruplar arasında bir mutabakat oluşmadığını kaydetti. Çelik, ''Emekli olan milletvekilleri maaşları arasında farkılıklar vardı. Eski TBMM Başkanları arasında farklılıklar sözkonusuydu. Bu düzenlemeyle emekli milletvekilleri ile eski Meclis Başkanları arasındaki farklılık giderilmiş oldu. Emekli olmak için, 2 yıl bekleme şartı şu anda da var'' dedi.

Partisinin madde üzerindeki önergesi hakkında konuşan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, iktidar partisinin başta mutabakat aradığı ancak daha sonra verilen önergeler ile bu mutabakatı aştığı bir düzenlemeyi görüştüklerini söyledi.

CHP'nin, ''Yüzde 42 olan oranın yüzde 60'a çıkarılmasına'' ilişkin önergeye o gün 'hayır oyu verdiğini' iddia eden Özel, ''CHP, o günkü hayır oylarının arkasında durdu. O gün o önerge, yayın yapılmayan bir saatte kabul edilmişti'' diye konuştu.

AK Parti'ye, ''CHP, oranın yüzde 60'a çıkmasına 'hayır' demesine rağmen, sanki CHP kendi önergenizi desteklemiş gibi konuşuyorsunuz'' diye seslenen Özel, CHP'nin yaptığı tek mutabakatın işçiler ve emeklilerle ilgili mutabakat olduğunu kaydetti.

AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, ''Yalan söyleyen bu arkadaşı tebrik ediyorum'' diyerek, yerine geçen CHP'li Özel'in elini sıktı. AK Parti'li milletvekilleri bunu alkışlayarak karşıladı.

-Canikli'den Şandır'a teşekkür-

Sataşma olduğu gerekçesiyle söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, grup olarak, sözlerinin ve imzasının arkasında durdukları için Mehmet Şandır'a teşekkür etti.

Canikli, ''Doğru ya da yanlış yapmış olabilirsiniz ama yetkili olarak görevlendirdiğiniz kişi imza atmış ise bunun arkasında durmanız gerekir. Bütün grupların mutabakatı vardı. İmza atmaya yetkili kişiler tarafından önergelere imza atılmadı mı? Orada imzaları bulunan arkadaşların grupları tarafından yetkilendirilmediğini söyleyebilir misiniz?'' diye konuştu.

Bunun üzerine kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''O gün ne yaşanmışsa onu ifade edeceğim'' diyerek şöyle konuştu:

''Milletvekili maaşlarına yapılacak düzenleme konusunda en son Başkanlık Divanının arkasında bir toplantı yapıldı. Saat 15.30 sularıydı. Ben, Sayın Şandır, Sayın Canikli vardı, BDP'den var mıydı hatırlamıyorum. Söylediğim şudur: Milletvekili maaşlarının Cumhurbaşkanı maaşlarına endekslenmesi ama bu endeksleme yapılırken hiç bir artış yapılmaması, yani yüzde 42'ye 'evet', onun dışında artış getiren düzenlemeye 'hayır' dedim. Eski ve yeni Meclis Başkanları ile eski milletvekilleri arasındaki maaş farkının giderilmesine 'evet', bunun dışındakilerin hepsine 'hayır' dedim. Benim mutabakatım dışında bir başka mutabakat varsa bunu açıklamanızı rica ediyorum. Hiç bir kimseye bunun dışında bir talimat vermedim, söz söylemedim.''

-''CHP'nin görevlendirdiği kişi imzaladı''-

Tekrar kürsüye gelen Canikli, bütün önergeleri, Başkanlık Divanı arkasında CHP'nin görevlendirdiği bir kişinin imzaladığını söyledi.

Hamzaçebi ise CHP'nin o gün o yasaya ''hayır'' oyu verdiğini belirterek, ''O akşam AK Parti'den hangi grup başkanvekili, hangi telefon görüşmelerini yapmıştır da bu önergeler hazırlanmıştır, onun açıklanmasını istiyorum'' dedi.

Yapılan oylamada CHP'nin önergesi kabul edilmezken, Cumhurbaşkanınca iade edilen madde kabul edildi.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşimi yarın saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Etiyopya'da 5 turist öldürüldü

Etiyopya Devlet Televizyonunun (ETV), Etiyopya Savunma Bakanlığına dayandırarak verdiği haberde, Eritre sınırına yakın bir bölgede 8 kişilik turist grubunun saldırıya uğradığı belirtildi.

Haberde, turistlerden 5'inin öldüğü, 2'sinin ağır yaralandığı, bir turistin ise saldırıdan yara almadan kurtulduğu bildirildi.

Etiyopya Dışişleri Bakanlığının saldırıyı doğruladığı ancak turistlerin uyruğu hakkında bilgi vermediği kaydedildi.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Suriye'de ölü sayısı 36'ya yükseldi

Konsey, Humus kentinde 23, İdlib'te 8, Hama'da 2 Dera'da 1, Cebel Arap'ta 1 ve başkent Şam'ın banliyölerinde 1 olmak üzere güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarda toplam ölü sayısının 36'ya yükseldiğini belirtti.

Birçok kentteki operasyonlarda çok sayıda kişinin de tutukladığını belirten Konsey, Humus'un bazı bölgelerinde ise sık sık elektrik ve telefon kesintisinin yaşandığını aktardı.

Öte yandan, Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, silahlı gruplar tarafından öldürülen 4 güvenlik mensubunun cenazelerinin, başkent Şam'ın Tişrin ve Humus askeri hastanelerinde düzenlenen törenlerin ardından memleketlerine gönderildiğini açıkladı.

Suriye'de olayların başladığı mart ayından bu yana 5 binden fazla insanın öldüğü tahmin ediliyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Denktaş son yolculuğuna uğurlandı

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Cumhuriyet Parkı’nda dualar ve gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, bakanlar ve TSK komutasından da katıldığı devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlanan Rauf Denktaş’ın naaşı, Selimiye Camii’nde kılınan canaze namazının ardından Girne kapısına, oradan da Şehitler Abidesi ve Meclis önünden izlenen güzergahtan Kuzey Kıbrıslı askerlerin çektiği top arabasıyla yaklaşık iki saat süren bir yürüyüş sonrası Cumhuriyet Parkı’na getirildi.

On binlerce Kıbrıslının Denktaş’ı yalnız bırakmadığı cenaze töreninde alkışlarla, dualarla ve gözyaşlarıyla dev Kuzey Kıbrıs bayrağı açılırken, Denktaş’ın tabutuna karanfiller atıldı.
Cumhuriyet Parkı’na gelen Rauf Denktaş’ın naaşı önce bir platforma konuldu ve ardından saygı duruşunda bulunuldu.

Denktaş defnedilirken kırmızı bir örtü çekildi. Naşının mezara indirilmesinin ardından ilk toprağı oğlu Serdar Denktaş attı.

Rauf Denktaş’ın defnedilmesi esnasında güçlükle atakta duran eşi Aydın Denktaş, oturduğu sandalyeden kalkarak son kez veda etmek için Denktaş’ın mezarının başına gelerek kırmızı karanfiller attı.

Rauf Denktaş’ın mezarına Hala Sultan Tekkesi'nden, oğlu Raif Denktaş'ın mezarından ve anavatan Türkiye’den olmak üzere üç ayrı noktadan toprak getirilerek, mezara konuldu.

Bu arada, CHP Lideri kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan üst düzey katılımların olduğu cenaze töreninin sonuna kadar Denktaş ailesini yalnız bırakmadı.

Denktaş’ın defnedildiği Cumhuriyet Parkı'na daha sonra bir anıt mezar yapılacak. Aynı zamanda müze olması da dtüşünülen anıt mezar için yapılacak proje, düzenlenecek yarışmayla belirlenecek.

TARİHİ KALABALIK

Denktaş'ın tarihi cenaze törenine katılmak için binlerce vatandaş, cenaze namazının kılındığı Selimiye Meydanı ile Sarayönü, İnönü Caddesi ve Girne Kapısı önünde meydanları doldurdu.

Yol boyunca ve özellikle Sarayönü Meydanı'nda toplanan binlerce vatandaş, Denktaş'a son görevlerini yerine getirebilmek için cenaze arabasının geçişini bekledi. Zaman zaman alkış tutan kalabalık, ellerindeki kameralarla da anı görüntülemeye çalıştı.

Selimiye Cami ve etrafında geniş güvenlik önlemleri alınırken, cami avlusuna sınırlı sayıda kişinin girmesine izin verildi. Binlerce vatandaş cami etrafında toplandı.

Töreni Türk basının yanı sıra, Kıbrıs Rum kesiminden gelen Rum gazeteciler de takip etti.

Tören nedeniyle Lefkoşa Surlariçi bölgesi trafiğe kapatıldı. Lefkoşa'da, yas nedeniyle kapatılan işyerlerine ve caddelere, üzerinde ''unutmayacağız'' yazılı Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ın posterleri ile Türk ve KKTC bayrakları asıldı.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

AKP'den Dink tepkisi: Kabul edilemez

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada mahkemenin, sanıklardan Yasin Hayal'i cinayeti azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıp, sanıklardan Erhan Tuncel'in ise cinayeti azmettirmek iddiasından beraatına karar vermesi ve cinayette örgüt şüphesi görmemesine hükümet kanadından ilk tepki geldi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, twitter hesabından yaptığı açıklamada, karara tepki göstererek, "Bu kadar organize bir cinayette 'örgüt ötesi örgüt' aranması gerekirken, örgüt yok denmesi, kamu vicdanında karşılık bulmadı. Tam tersine çok organize bir örgütün varlığını daha da çıplaklaştırdı" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, beraat kararlarının aslında örgütün kaynağının neresi olduğunu gösterdiğini de savunarak, "Ortaya çıkan beraat kararı, örgütün varlığının başladığı yeri gösteren bir işarete dönüştü. Hrant Dink cinayeti davası, adaletin varoluş davasına dönüşüyor" dedi. Adana Milletvekili Ömer Çelik sözlerini ise şu sözlerle noktaladı:

"Hrant, yaşamı gibi vefatından sonra da bu ülkenin adalet arayışına rehberlik ediyor. Karar ne kadar kabul edilmezse; karardan sonra toplumun 'adaleti sonuna kadar arama' iradesinin bu derece kuvvetlenmesi ve berraklaşması da o kadar anlamlı."

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Ersan sahalara geri döndü

Genç oyuncu, A2 Ligi'nde takımının Manisaspor'a 2-1 yenildiği maçta görev aldı.

İSTANBUL

Beşiktaş'ta sezon başında dizinden sakatlanan genç savunma oyuncusu Ersan Adem Gülüm, uzun bir aradan sonra sahalara geri döndü.
Sakatlığının geçmesinin ardından bir süredir takımla gerçekleştirilen antrenmanlarda yavaş yavaş yer alan Ersan, bugün de A2 Ligi'nde yapılan maçta oynayarak son durumunu görme fırsatı buldu. 
A2 Ligi'nde siyah-beyazlı takımın Manisaspor ile BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde yaptığı ve 2-1 mağlup olduğu karşılaşmada savunma oyuncusu, 45 dakika süre aldı.
Beşiktaş'ın Manisaspor karşısındaki tek golünü ise genç oyuncu Muhammed Demirci attı.




yakamoz02

Bosna savaşçılarına soruşturma durduldu

Bosna-Hersek Savcılığınca yapılan yazılı açıklamaya göre, JNA birliklerinden 7 askerin hayatını kaybettiği, 14 askerin yaralandığı ve 200 askerin esir alındığı, ''Dobrovolyaçka olayından'' sorumlu tutulan eski Boşnak liderler Eyüp Ganiç, Hasan Efendiç, Zaim Backoviç, Bosna Hersek Ordusu'nun eski generali Yovan Divyak, eski polis şefi Yusuf Puşina, Saraybosna'nın savunmasını organize eden ilk birimler arasında yer alan Yeşil Bereliler'in eski komutanı Emin Şvrakiç, eski polis yetkilisi Dragan Vikiç, Fikret Muslimoviç, Cevad Topiç, Yovica Beroviç, Reşad Yusupoviç, Yusuf Kecman, Damir Dolan ve İbrahim Hociç'e karşı yürütülen soruşturmanın durdurulmasına karar verildi.

Savcılığın bu kararı, 352 tanık ifadesi ile görüntü, belge ve ses kayıtlarını içeren 412 kanıtı kapsayan araştırmanın sonucunda verdiğine işaret edilen açıklamada, bu kişiler dışında, ''esir alınan askerlere kötü muamele yapmakla suçlananlara yönelik'' yürütülen soruşturmanın ise devam edeceği açıklanmıştı.

-Eski Bosnalı liderler yurt dışında gözaltına alınmıştı-

Bosna'daki savaş zamanında Devlet Başkan Yardımcısı olan Eyüp Ganiç, üniversitede ders vermek için gittiği Londra'da, ''Bosna-Hersek Bağımsızlık Günü'' olan 1 Mart 2010 tarihinde, Sırbistan'ın talebi üzerine ''Dobrovolyaçka olayı''ndaki rolü nedeniyle gözaltına alınmıştı. 5 ay süren hukuki mücadelenin ardından Sırbistan'a iadesi reddedilen Ganiç, 28 Temmuz'da ülkesine dönmüştü.

Bosna Hersek Ordusu'nun Sırp asıllı eski generali Yovan Divyak da 3 Mart 2011 tarihinde Sırbistan'ın talebi üzerine Viyana'da gözaltına alınmış, 29 Temmuz'da ülkesine geri dönmüştü.

Kefaletle serbest bırakılan Divyak, kendisini Saraybosna'da törenle karşılayan Saraybosnalılara yönelik yaptığı konuşmada, Dobrovolyaçka olayıyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

''2 Mayıs 1992'de Bosna-Hersek'in bölgesel savunması, Avrupa'nın 4'üncü gücü olan eski Yugoslav ordusunu durdurdu. 3 Mayıs 1992'de ise Dobrovolyaçka olayı yaşandı. Bunun için birileri soruşturma altına alınacaksa alınsın. Eğer ben soruşturma altına alınacaksam buradayım, ama bir meşruluğu olan kurumların önünde sorgulanayım. Bu olay çoktan bitirilmeliydi, ama birileri bitirmek istemedi.''

-Dobrovolyaçka olayı-

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'nın 2 Mayıs 1992 tarihinde kuşatılması ve merhum Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç'in havaalanında gözaltına alınması üzerine, Bosna ordusu Dobrovolyaçka Caddesi'nden geçen eski Yugoslav ordusu (JNA) birlikleriyle 3 Mayıs'ta çatışmaya girdi. Çatışma sonucu eski Yugoslavya askerlerinden 7'si öldürüldü, 200'e yakını ise rehin alındı. Rehin alınan askerler, merhum Aliya İzzetbegoviç'in özgürlüğüne karşı serbest bırakıldı. Sırbistan, ''Dobrovolyaçka olayı''nda savaş suçu işlendiğini iddia ediyor, ancak Bosnalı yetkililer bu iddiaları şiddetle reddediyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

SGK 'özel hastane' kartlarını açtı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, özel sağlık hizmeti sunucularıyla yeni bir de bürokratik birçok kolaylıklar sağlayan, formalite bir çok evraktan hastanelerimizi kurtarmaya dönük önlemler aldık. Netice itibarıyla amacımız sağlık hizmeti sunumunda yakalanan bu standardın korunmasıdır.''

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak her alanda olduğu gibi diyalogdan yana olduklarını ifade eden Çelik, her meselenin konuşulabilmesi, ilgili platformların oluşturulabilmesi ve bunun özellikle kurum tarafından oluşturulmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Çelik, toplantının, sağlık sisteminin sosyal güvenlik bakış açısından nereden başlayıp nereye doğru gittiği konusunda Bakanlar Kurulu'nu bilgilendirmeye dönüşecek bir sürecin ilk ayağı olduğuna dikkati çekti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da andı.

Çelik'in konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

6 ŞUBATA'A ERTELENDİ
hükümleri hakkında bilgilendirilmesi hem de konuyla ilgili görüşlerinin alınması ve değerlendirme yapılabilmesi amacıyla görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade eden Acar, şöyle konuştu:

''Sektörün tamamı bu konuda son derece olumlu düşüncelerini ifade ettiler. Özel sağlık hizmeti sunucularıyla sözleşme imzalanmasının bugün son günü olmasına rağmen bazı sektör temsilcilerinin henüz imza atmamış olması nedeniyle 'bir miktar süre daha verilebilir mi?' talepleri üzerine sayın bakanımız, 6 Şubat'a kadar bir süre verilebileceğini ifade etti. Bu, sözleşmede yer alan hükümlerin değiştirileceği anlamına gelmiyor. Önümüzdeki hafta Antalya'da özel sağlık hizmeti sunucularının çok önemli bir toplantısı var. Bu toplantıda da bir görüş alışverişinde bulunulur, değerlendirme yapılır. Varsa bir hatamız, eksiğimiz veya sektör tarafından dile getirilecek, bizim de dikkate almamız gereken konular varsa bu konular çerçevesinde 6 Şubat'ta tekrar sözleşmemizi imzalayalım... Bu tamamen iyi niyet çerçevesinde, sağlık hizmeti sunucularının talepleri doğrultusunda alınmış bir karar. Bu tamamen, sözleşmeyle ilgili süre kısıtı ve özel sektörün bazı konuların daha sağlıklı değerlendirilmesi talebi karşısında sayın bakanımızın uygun gördüğü bir durum. Mini bir revizyon olabilir ama esasına ilişkin değişiklik öngörülmüyor.''

"AMAÇ, HER İKİ TARAFIN DA HUKUKUNU KORUMAK"
Kararın diyalog anlayışı çerçevesinde alındığının altını çizen Acar, daha önce de sektörle istişare toplantıları yapıldığını ancak ilk kez böyle geniş katılımlı bir toplantı düzenlendiğini söyledi.

Toplantıda sadece sözleşmenin değil sağlık sektörünün sorunlarının da değerlendirildiğini dile getiren Acar, toplantının, uygulanacak sağlık politikalarına ilişkin görüş alışverişini de kapsadığını bildirdi. Acar, ''Bu sözleşmenin temel mantığı özel sağlık hizmeti sunucusunun ve vatandaşın hukukunu korumak'' diye konuştu.

AA

Haber Kaynağı : Haberturk.com




yakamoz02

Tanrıkulu: Dink kararından AK Parti sorumlu

İLİŞKİLİ HABERLER

 CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada verilen kararı değerlendirirken, ''Adalet ve Kalkınma Partisi, bu kararın ve bu vicdani yükün altında kalacaktır. Bu kararın, bugün bu şekilde sonuçlanmasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de birinci derece sorumluluğu vardır'' dedi.

Tanrıkulu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına yönelik TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, Türkiye'nin vicdanında ve yakın tarihinde önemli bir kara leke olarak nitelediği Dink davasının sonuçlandığını söyledi.

Bu davayı, başlangıcından bu yana izlediğini, milletvekili olmadan önce müdahil vekil olarak da duruşmalara katıldığını, yargılama sürecini çok yakından bildiğini dile getiren Tanrıkulu, ''Yeni ve eski derin devlet, bu cinayetin arkasındaki karanlık güçlerin aydınlatılmaması noktasında tam bir işbirliği içinde çalışmışlardır, bu soruşturma boyunca. Bu cinayetin tasarlanmasından gerçekleşmesine, gerçekleşmesinden bugün ilk aşamasının sonuçlanmasına kadar AK Parti iktidarı döneminde olmuştur'' dedi.

Tanrıkulu, ''cinayetin aydınlatılmamasında, yargının vicdanları tatmin etmeyen karar vermesinde yargı kadar, AK Parti'nin de birinci derece sorumluluğunun bulunduğunu'' iddia ederek, şu görüşleri savundu:

''Adalet ve Kalkınma Partisi, bu kararın ve bu vicdani yükün altında kalacaktır. Bunun sorumluluğunu tarih boyunca taşıyacaktır. Zira gerçekten yargı süreci içinde ve dışında bu cinayet şebekesinin aydınlatılmaması noktasında elinden ne geliyorsa yapmıştır. Etkili ve idari soruşturma yapmamıştır, adli soruşturmanın yürütülmesi noktasında yargıya gerekli desteği vermemiştir. Bu kararın, bugün bu şekilde sonuçlanmasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de birinci derece sorumluluğu vardır. Bu cinayet, herkes tarafından bilindiği üzere Trabzon'da bir araya gelmiş, üç-dört gencin bir şekilde karar verip, gerçekleştirdikleri cinayet değildir.''

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

CHP Bodrum teşkilatı hakkında suç duyurusu

Ortakent Yahşi beldesindeki bir işyerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan CHP üyesi Nurol Köse, Bodrum'da 21 Ocak'ta delege seçimleri yapılacağını söyledi. Delege seçimleri için belde binasında asılan listelere baktığında kendi ismini göremediğini anlatan Köse, ''Konuyu araştırmak için Ankara'yı, genel merkezi aradım. Haberim olmadan partiden istifa etmem için adıma dilekçe yazılıp imza atılmış'' diye konuştu.

Yaklaşık 10 yıldır CHP üyesi olduğunu ifade eden Çelebi Güldaş ise ''Benim adıma evrak hazırlanmış, altına imza atılmış ve Ankara'ya gönderilmiş. Ben istifa etmedim'' dedi.

CHP üyesi Ümmühan Yürük ise konuyla ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Olayı öğrenince büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Yürük, ''Benim haberim yok. Dilekçe yazılarak istifa ettirilmişim'' ifadesini kullandı.

-CHP Muğla İl Başkanı Ülkü-

CHP Muğla İl Başkanı Murat Tevfik Ülkü ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, suç duyurusundan haberi olduğunu ifade etti. Konuyu araştırdığını belirten Ülkü, şunları kaydetti:

''Bodrum İlçe Başkanımızla görüştüm. Onun da bilgisi yok. Bu istifalar posta yoluyla partimize gönderilmiş. Buna göre ilçe yönetimimiz de işlem yapmış. Burada, varsa eğer, resmi belgede sahteciliği kimin yaptığı belli değil.

Bu konunun incelenmesi için işlemlere başladık. Yalnız burada ilginç bir durum var. Biliyorsunuz üyelik itiraz süresi 17-24 Aralık tarihleri arasındaydı. Bu arkadaşlar o zaman neden bakmamışlar isimlerine. Bunda kasıt aramaya başladım. Partimi zor durumlara düşüren hareketler bunlar. Bunun sıkıntısını çekiyorum.''

Bu arada CHP Bodrum İlçe Başkanlığı hakkında, ''resmi belgede sahtecilik'' ve ''bilerek isteyerek görevi kötüye kullanma'' iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Fitch, 3 Rus şirketinin puanını düşürdü

Rus haber ajansı RİA Novosti, görünümleri revize edilen Rus şirketlerinin Gazprom, hidro-güç operatörü RusHydro ve uçak üretim şirketi Sukhoi olduğunu belirterek, söz konusu şirketlerin ratinglerinin daha önce sırasıyla ''BBB'', ''BB '' ve ''BB'' olduğunu kaydetti.

Fitch'in Rusya temsilciliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, ''Rating değerlendirmesi Rusya Federasyonu'nun görünümünün istikrarlıdan olumluya çevrilmesinden sonra yapılan bir değerlendirme'' denildi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu, Rusya Demiryolları (RZhD) şirketinin de genel görümününün istikrarlı olarak devam ettiğini vurguladı.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Emekli vekil maaşları belli oldu!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir kez daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderdiği ''Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'', unda kabul edildi.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanı Gül'ün geri gönderme gerekçeleri dikkate alınarak milletvekili emekli aylıklarıyla ilgili oranında yaptığı değişiklikle kabul edildi.

Buna göre; milletvekili emekli aylıkları, yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı emekli aylığı ödeneğinin yüzde 45'i oranında belirlenecek. Daha önceki yasada bu oran yüzde 60 olarak yer almıştı.

Geçmiş dönemlerde iki yıldan az milletvekilliği yapmış ve milletvekili emeklisi olanlar da Cumhurbaşkanı ödeneği ile ilişkilendirildi. Ayrıca yasada, geçmişte iki yıl makam temsil tazminatı ödenmiş, milletvekilli olduktan sonra 1 aylık maaşını alır almaz milletvekilliğinden emekli olanların ''İki yıllık süreye tabi olmadıkları''na açıklık getiriliyor.

Milletvekilliği sona erenlerden herhangi bir sosyal güvenlik kapsamında olmayanların emekli olduktan sonra 4 yıl süreyle primlerinin TBMM tarafından ödenmesi imkanı, 24. Dönem ile sınırlı tutulmayarak geçmiş dönemleri de kapsayacak şekilde genişletiliyor. Düzenlemeyle, geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak ve hak talep edilemeyecek.

AA

Haber Kaynağı : Haberturk.com




yakamoz02

Kısmetini arayan kızlara özel gece - Video

Kıvanç Ege'nin haberi

Türkiye'nin Cittaslow (Sakin Şehir) ağına katılan ilk şehri İzmir'in Seferihisar ilçesinde, unutulmaya yüz tutmuş ''Yanar Gecesi'' etkinliği, yıllar sonra yeniden canlandırıldı.

Seferihisar'ın Düzce köyünde, Aysever Alten'in evinde yapılan Yanar Gecesi'nde bir araya gelerek eğlenen genç kızlar, bu geleneğe göre hazırlanan ve içlerine çeşitli simgeler içeren eşyanın konulduğu tuzlu pişileri yedi.

Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün Soyer, Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ve köyün büyükleri de etkinlikte yer aldı.

Köyün büyükleri yediği pişinin içinden yüzük çıkan genç kızın gelecek yıl evleneceği, para çıkanın zengin olacağı, boncuk çıkanın deniz aşırı bir yere gideceği, pembe ve kırmızı kurdeleleri çekenlerin ise nişanlanacağı anlamına geldiğini anlattı.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sakin Şehir olmanın gereklerinden birisinin bu tür geleneklerin yaşatılması olduğunu belirtti.

Bu çerçevede bölgede yaşı 75'ten büyük olanlarla bir araya gelerek, eskiden yenilen yemeklerin, anlatılan hikayelerin, bu tür geleneksel törenlerin gün ışığına çıkmasını sağladıklarını ifade eden Soyer, ''Büyüklerimizden öğrendiklerimizi günümüze taşıyoruz. Son derece sıcak, insancıl bir geleneği yeniden canlandırmış olduk'' dedi.

Doğa Derneği Başkanı Güven Eken de etkinliği ''mükemmel'' bulduğunu anlatarak, ''Toplumu bir arada tutan, sağlıklı bir toplumu oluşturan bugün değer verdiğimiz birçok şey değil, bu tür geleneklerdir. Burada yalnızca bir eğlence yapılıyormuş gibi gözüküyor ama aslında toplumun eklem yerleri yeniden kuruluyor. Büyükler küçükleriyle bir araya geliyor. İnsanın içindeki doğanın yaşatılması, korunması var'' diye konuştu.

-Yanar Gecesi- 

Geçmişte büyükleri tarafından hazırlanan ''Yanar Geceleri''ne tanıklık eden Mani Aktaş, AA muhabirine etkinliğe ilişkin şu bilgiyi verdi:

''13 Ocak'ı 14 Ocak'a bağlayan gece eski takvime göre 1 Ocak. Bu gecede bekar kızların rüyalarında, müstakbel eşlerini görmesi için yaptıkları eğlenceye Yanar Gecesi denir. Bir evde toplanıp maniler söylenir. Gündüz ismi Mehmet olan birinin bulunduğu herhangi bir evden tuz ve un alınır. Bu tuz ve undan pişi yapılarak yenilir. Pişileri yaşlılar ve anneler hazırlar ve bunu kızlar görmez. Pişilerin içine boncuk, para, yüzük ve kurdele konulur. Para bulanın zengin olacağına, boncuk bulanın deniz aşırı bir yere gideceğine, pembe ve kırmızı kurdele çıkan kızların nişanlanacağına, yüzük bulan kızın yakın zamanda evleneceğine inanılır. Pişiyi yiyen kızlar uyuyana kadar konuşmaz. Ay'ı arkasına alıp aynada hem kendini hem Ay'ı görüp, dilek diler. 'Kısmetimde kim varsa rüyamda onu göreyim' diye dilekte bulunulur.''

(aa)

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Kaptan, gemiyi terk ettiğini yalanladı

İtalya'da kaza yapan geminin kaptanı Schettino, sorgu hakimlerine, gemiyi terketmediği savunmasında bulundu.

GROSSETO

İtalya'nın Toskana bölgesi açıklarında cuma günü kaza yapan, ''Costa Concordia'' adlı kruvaziyer gemisinin kaptanı Francesco Schettino, üç saat süren sorgusunun ardından basın mensuplarına açıklama yapan avukatı Bruno Leporatti'nin belirttiğine göre, müvekkili sorgu hakimlerine, gemiyi terketmediğini ve binlerce kişinin hayatını kurtardığını söyledi.
Kaptan Schettino, sorgusunda, kayalıklara çarpmanın ardından gemiye verdiği yönle, yüzlerce değil, binlerce kişinin hayatını kurtardığı savunmasında bulundu.
Başsavcı Francesco Verusio da Grosseto savcılığının hakimden Kaptan Schettino'nun gözaltı süresinin uzatılmasını istediğini belirterek, üç saat süren sorgunun sonunda yöneltilen suçlamalarda hiçbir değişiklik bulunmadığını kaydetti.
Hakimin gözaltı süresinin uzatılması talebi konusunda bu gece bir karar vermesi beklenirken, soruşturmaya yakın kaynaklar, Schettino'nun, kaza gecesi bir uyuşturucu veya toksik bir maddenin etkisi altında olup olmadığının belirlenmesi için tahlile tabi tutulacağını belirtti.




yakamoz02

Rusya 90 milyon ton hububat toplayacak

Skrinnik, yaptığı açıklamada, Rusya'nın stratejik görevinin bu yıl geçen yıldan 300 bin hektar daha fazla miktara denk gelen 50,8 milyon hektarlık alana ürün ekmek olduğunu belirterek, ''Havaların uygun olması halinde Rusya olarak bu yıl en az 90 milyon ton ürün toplayacağımızı tahmin ediyoruz'' dedi.

Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı Viktor Zubkov da yaptığı açıklamada, Rusya'nın geçen yılki ürün hasadının 93,8 milyon tonu geçtiğini söyledi.

Aşırı sıcak hava ve orman yangınları yüzünden tarladaki ürününün yaklaşık 3'te birini kaybeden Rusya, 2010 yılında buğday, arpa ve çavdar ihracatını yasaklayarak, söz konusu ürünlerin uluslararası piyasalarda yükselmesine neden olmuştu.

Rusya'nın iç ihtiyacı karşılamak için 78 milyon tona ihtiyacı bulunuyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Pincochet'in kabusu hakim sanık sandalyesinde

Madrid'deki Yüksek Mahkeme tarafından yargılanan Garzon, "usülsüz delil toplamak" suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasına katıldı.

İlk duruşmaya hâkim kıyafetleri içinde sanık makamında katılan 56 yaşındaki Garzon'a avukatları eşlik etti.

Bugün başlayan dava, uluslararası faaliyetleriyle tanınan Garzon'a karşı açılan üç davadan ilki.

Suçlamalar sebebiyle İspanya Ulusal Mahkemesi'ndeki görevini 2010 yılında bırakan Garzon'a yöneltilen ithamlar haklı bulunursa kendisinin meslekten ihracı söz konusu olabilir.

"İspanyol demokrasisinin utancı"

İspanya'da büyük gündem maddesi oluşturan Garzon davasında hâkimi haklı bulanlar, kendisinin insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk karşıtı girişimlerinden rahatsız olanlar tarafından haksızlığa maruz bırakıldığını savunuyorlar.

Yargıç Garzon, 24 Ocak'ta başlayacak ikinci davada, görev sınırlarını aşarak İspanya İç Savaşı ve Franko dönemlerinde kaybolanlar hakkında soruşturma açmak suçlamasıyla yargılanacak.

Garzon, tarihi açıklanmayan üçüncü davada ise New York'ta katıldığı bir seminer için usulsüz maddi destek almak iddiasıyla mahkemeye çıkacak.

Bugünkü dava öncesinde mahkeme salonu önünde toplanarak Yargıç Garzon'a destek verenlerin, üzerilerinde "Kendi suçlarının üstünü örtmek için, Garzon'a saldırıyorlar!" yazan pankartlar taşıdıkları belirtildi.

AFP haber ajansına konuşan Birleşik Sol Partili milletvekili Gaspar Llamazares "İspanyol demokrasisinin utancıyla karşı karşıyayız. Frankoculuk ve yolsuzlukla mücadele eden masum bir insan Yüksek Mahkeme tarafından yargılanıyor." dedi.

Milletvekili, verilen hasarın çok büyük olduğunu ve cezanın önceden tespit edilmiş olduğunu düşündüklerini belirtti.

BBC

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Denktaş'ın mezarına 4 farklı yerden toprak

Tedavi gördüğü Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi'nde Cuma gecesi vefat eden KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.

Dün üniversitede yapılan törende "Sen rahat uyu, çocuklarına kavuştun. Diğer çocukların bana emanet. Bana bıraktın onları. Evelallah bakacağım senin istediğin gibi canım... Canım, bir tanem. Tam 67 senelik kocam...'' sözleriyle herkesi gözyaşlarına boğan Aydın Denktaş, cenaze namazı öncesi Rauf Denktaş'ın tabutundan ayrılamadı. Gözyaşları içinde dakikalarca tabuta sarılan Aydın Denktaş, oğlu Serdar Denktaş tarafından zorlukla uzaklaştırılabildi.

Askerlerin omuzlarında top arabasına konulan Denktaş'ın cenazesi Lefkoşa'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan Selimiye Camii’ne taşındı. Cenaze arabasına eşlik eden binlerce kişi Denktaş'ı alkışlarla uğurladı. Denktaş için Türkiye'deki tüm camilerde sala verildi.

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı'nın naaşı, Selimiye Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) anıtının bulunduğu Cumhuriyet Parkı’na taşındı.

RUM KESİMİNDEN DE TOPRAK GETİRİLDİ

Törenin ardından Denktaş'ın naaşı Cumhuriyet Parkı'nda defnedildi. Denktaş'ın mezarı için dört ayrı noktadan toprak getirildi. Rum kesimindeki Hala Sultan Tekkesi'nden, oğlunun mezarından, Türk cumhuriyetlerinden ve Türkiye'den toprak getirildi.

ZEYBEK, ÇANKAYA'DAN TOPRAK GÖTÜRDÜ

KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın cenaze töreni için iki günden buyana KKTC’de bulunan DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek ve Başkanlık Divanı Üyeleri bugün Cumhurbaşkanlığı sarayında başlayan cenaze törenini sonunu kadar izledi.

Denktaş’ın top arabasına konulan naşının arkasında yürüyerek cenaze namazının kılınacağı Selimiye Camiine gelen, DP Genel Başkanı Zeybek ve Başkanlık Divanı Üyeleri daha sonra Denktaş’ın cenazesinin defnedileceği Cumhuriyet Parkı’na geçti. Burada yapılan törenin ardından, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın cenazesi, hazırlanan mezara konulduktan sonra, DP Genel Başkanı Zeybek, Çankaya’dan getirdiği, Türk Bayrağına sarılı toprağı mezara koydu.

Zeybek, kürekle mezara toprak attıktan sonra saygı duruşunda bulundu ve Ankara’ya döndü.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Başbuğ'un itirazına ret

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davası kapsamında yer alan iddialara ilişkin hakkında başlatılan soruşturmada tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral 'un tutukluluğuna yapılan itirazı oy birliğiyle reddetti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, emekli Orgeneral Başbuğ'un avukatı tarafından yapılan tutukluluğa ilişkin itiraz ile ''görevsizlik'' kararı verilmesi konusundaki talebi inceledi.

Tutukluluğa ilişkin itirazın reddine karar veren mahkeme heyeti, Başbuğ hakkındaki suçlamaların görev kapsamında değerlendirilmesinin hukuken olanaksız olduğu gerekçesiyle ''görevsizlik'' kararı verilmesi yönündeki talebi de reddetti.

Mahkeme heyeti, kararları oy birliği ile aldı.

AA 

Haber Kaynağı : Haberturk.com




yakamoz02

Buraya gol atmaya geldim

Bursaspor'un prensip anlaşmasına vardığı Sebastian Pinto, "Kendime çok güveniyorum, buraya gol atmaya geldim" dedi.

BURSA

Özlüce Tesisleri'ndeki antrenman öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Pinto, Bursaspor hakkındaki izlenimlerinin sorulması üzerine, ''Takım arkadaşlarım ve hocamız beni çok iyi karşıladı. Burada olduğum için çok mutluyum, ilerleyen günlerde takıma daha da alışacağım'' yanıtını verdi.
Bir gazetecinin yeşil beyazlı takımın gol bölgelerinde yaşadığı sıkıntı hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Şilili oyuncu, ''Kendime çok güveniyorum, buraya gol atmaya geldim. Forvetin yapması gereken görevlerden biri gol atmak. Bunu başaracağıma inanıyorum'' ifadelerini kullandı.




yakamoz02

Aynı aileden 6 kişi evde ölü bulundu

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde aynı aileden 6 kişi, evlerinde ölü bulundu.

DOĞUBAYAZIT

Edinilen bilgiye göre, Doğubayazıt ilçe merkezi Ulusoy mahallesinde müstakil bir evde oturan Genceli ailesinden 2 gündür haber alınamıyordu. Aileden Ahmetşah Genceli'nin patronu olan Mehmet Sosun, işyerine gelmeyen elemanının cep telefonundan da cevap alamayınca, ailenin Nergiz sokaktaki evine gitti.
Sosun, çaldığı kapı açılmayınca, penceredeki cam kırığını içeri baktı; Ahmetşah'ın yerde yattığını görünce de durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, Genceli ailesinin evine girince, 6 kişinin cesediyle karşılaştı.
Anne Hatun Genceli ile çocukları Ahmetşah (22), Muhammet (6), Ayşe (15), Şenay (12) ve İslam'ın (13) sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenmiş olabilecekleri bildirildi.
Olay yerinde savcılık inceleme başlattı.




yakamoz02

Kar yağışı birçok ilde kar esareti

Diyarbakır

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 2 doktor ve 3 yardımcı sağlık personelinden oluşan ekip, kar nedeniyle mahsur kaldı.

Silvan Kaymakamı Yunus Sezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Nolu Sağlık Ocağında görev yapan 5 kişilik ekibin, Boyunlu köyüne sağlık taramasına gittiğini ve dönerken karda mahsur kaldıklarına dair kendilerine bilgi ulaştığını söyledi.

Ekiple görüştüklerini belirten Sezer, ''Karayolları ekipleri yol açma çalışmalarına başladı'' dedi.

-Kahramanmaraş-

Kahramanmaraş-Göksun karayolunda, iki tırın kayarak yoldan çıkması nedeniyle ulaşım tek şeritten kontrollü olarak sağlanıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, kar yağışı ve buzlanma nedeniyle Göksun ilçesi ile Tekir beldesi arasındaki Değirmendere rampası, Püren Geçidi ve Püren Tüneli mevkisinde ulaşımda güçlük yaşanıyor.

Değirmendere rampasında buzlanma nedeniyle iki tır kayarak yoldan çıktı. Karayolunda ulaşım tek şeritten kontrollü olarak sağlanıyor.

Bu arada Bölge Trafik Amirliği ekipleri, Göksun ilçe çıkışında araçları durdurarak sürücüleri zincir takmaları konusunda uyarıyor, zincirsiz araçların yola devam etmesine izin verilmiyor. Yağış nedeniyle yolda kalan araçlara ise güvenlik güçlerinin yardımıyla zincir takılıyor.

Kar yağışı nedeniyle ilçeye bağlı 13 köy yolu ulaşıma kapandı.

-Düzce-

Düzce'de kar yağışı nedeniyle kapanan 87 köy yolundan 73'ü ulaşıma açıldı.

Alınan bilgiye göre, 5 gündür aralıklarla devam eden ve dün gece etkili olan kar yağışı nedeniyle 87 köy yolu ulaşıma kapandı.

İl Özel idaresi ekiplerince gece saatlerinde başlatılan çalışmalar sonucunda ulaşıma kapanan 87 köy yolundan 73'ü yeniden ulaşıma açıldı.

Ulaşıma kapalı bulunan 14 köy yolunda da çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiği bildirildi. Ulaşıma kapanan köy yollarından 8'i Akçakoca ilçesinde, 6'sı ise Yığılca ilçesinde bulunuyor.

-Gümüşhane-

Gümüşhane'de kar yağışı nedeniyle kamuda çalışan engelliler iki gün izinli sayıldığı bildirildi.

Gümüşhane Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, il genelinde süren kar yağışı dolayısıyla kamuda çalışanların 2 gün izinli sayıldığı belirtildi.

Açıklamada, kar yağışının etkili olduğu köylerde, yolların kapalı olması nedeniyle taşımalı eğitim gören öğrencilerin merkez ilçeye bağlı köylerde 3, Şiran ilçesinde 2, Kelkit ilçesinde 1 gün izinli sayıldıkları kaydedildi.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Londra İçşehir Belediye Başkanını kabul etti

Cumhurbaşkanı Gül, Londra İçşehir Belediye Başkanı Alderman David Wootton ve beraberindeki heyeti kabul etti.

ANKARA

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra İçşehir Belediye Başkanı Alderman David Wootton ve beraberindeki heyeti kabul etti. 
Çankaya Köşkü'ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti. 
Wootton, geçen yıl kasım ayında İngiltere'ye gerçekleştirdikleri devlet ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül onuruna akşam yemeği vermişti.




yakamoz02

Yeni vekil maaşları Meclis'ten geçti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, milletvekili emekli aylıklarıyla ilgili düzenleme nedeniyle bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği yasa, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir kez daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderdiği ''Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'', TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Genel Kurulda, yasanın oylamasına 293 milletvekili katıldı. Yasa; 55 ret oyuna karşılık 238 oyla kabul edildi.

Yasa, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanı Gül'ün geri gönderme gerekçeleri dikkate alınarak milletvekili emekli aylıklarıyla ilgili oranında yaptığı değişiklikle kabul edildi.

Buna göre; milletvekili emekli aylıkları, yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı emekli aylığı ödeneğinin yüzde 45'i oranında belirlenecek. Daha önceki yasada bu oran yüzde 60 olarak yer almıştı.

Geçmiş dönemlerde iki yıldan az milletvekilliği yapmış ve milletvekili emeklisi olanlar da Cumhurbaşkanı ödeneği ile ilişkilendirildi. Ayrıca yasada, geçmişte iki yıl makam temsil tazminatı ödenmiş, milletvekilli olduktan sonra 1 aylık maaşını alır almaz milletvekilliğinden emekli olanların ''İki yıllık süreye tabi olmadıkları''na açıklık getiriliyor.

Milletvekilliği sona erenlerden herhangi bir sosyal güvenlik kapsamında olmayanların emekli olduktan sonra 4 yıl süreyle primlerinin TBMM tarafından ödenmesi imkanı, 24. Dönem ile sınırlı tutulmayarak geçmiş dönemleri de kapsayacak şekilde genişletiliyor. Düzenlemeyle, geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak ve hak talep edilemeyecek.

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz02

Galatasaray'a 60 bin lira ceza

PFDK, Galatasaray Kulübü'ne 60 bin lira para cezası verdi.

İSTANBUL

Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'ndan (PFDK) yapılan açıklamada, Ziraat Türkiye Kupası'nda 10 Ocak'ta Adana Demirspor ile yapılan maçta yaşanan taraftar olayları  nedeniyle Galatasaray Kulübü'ne 60 bin lira para cezası verildiği bildirildi.
Kurul, sarı-kırmızılı kulüp hakkında, mevcut kulübüyle sözleşmesi olan futbolcuyla kulübün yazılı iznini almadan transfer görüşmesi yapılmasından dolayı, talimatlara aykırı hareket konusunda ise isnat olunan disiplin ihlalinin unsurlarının oluşmadığına ve ceza tayinine yer olmadığına karar verdi. 




yakamoz02

Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı

Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı.container {margin-right: auto;margin-left: auto;}.module .news li a.title {}.module .news li a.spot {}.cuff a.main_cuff div, .cuff a.main_cuff h2, .cuff a.main_cuff span {} 18 Ocak 2012 Çarşamba Ana Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye Yeni Üyelik İletişim Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri Seri İlanlar Firma Rehberi Tüm Yazarlar Ağrı'da soba faciası: 6 ölü Suriye'den Dedeman'a bir şok daha Denktaş'ın mezarına 4 farklı yerden toprak Kısmetini arayan kızlara özel gece - Video Peres ve Aliyev'e 'şeytan'lı mesaj Denktaş son yolculuğuna uğurlandı Beyaz eşya üretimi 20 milyonu aştı BDP'den TBMM'ye protesto faksı Tanrıkulu: Dink kararından AK Parti sorumlu 2 ilde eş zamanlı operasyon: 13 gözaltı GüncelSiyasetEkonomiSporYaşamEğitim3.SayfaSağlıkMagazinDünyaYerel Dizi-Fragmanmedyagundempolemikkultur-sanatBİLİM-TEKKÜLTÜROTOMOBİLOTOMOBİLKADINFUTBOLBASKETBOLMOTOR-SPORLARIVOLEYBOLSPOR MEDYASISPOR MAGAZİNTENİSTEKNOLOJIMANŞETTÜRKİYEÖZEL HABERPOLİTİKATEKNOLOJİ Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltıGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın talimatıyla başlatılan temizlik operasyonu sürüyor 17 Ocak 2012 Salı 13:24Bu haber 3 kez okundu Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı

İlgili GalerilerEskişehirspor 1-1 Sivasspor Maç Fotoğrafları
Eskişehirspor 1-1 Sivasspor Maç FotoğraflarıOrduspor 1-0 İstanbul Büyükşehir BB Maç Fotoğrafla
Orduspor 1-0 İstanbul Büyükşehir BB Maç FotoğraflaTrabzonspor 2-1 Manisaspor Maç Fotoğrafları
Trabzonspor 2-1 Manisaspor Maç FotoğraflarıKarabükspor 2-1 Gençlerbirliği Maç Fotoğrafları
Karabükspor 2-1 Gençlerbirliği Maç Fotoğrafları

Mehmet İNMEZ / çerçevesinde de müdürlüklerde görevli çok sayıda çalışanın ifadesine başvurulacağı bildirildi.

Haber Kaynağı : Haberturk.com

Anahtar Kelimeler: Gümrük, Ticaret, Bakanı, Hayati, Yazıcının, Talimatıyla, Başlatılan, Temizlik, Operasyonu, SürüyorPAYLAŞ Tweet Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz. Bu habere yorum yapan ilk siz olun! Ad Soyad:

Yorum:

Yorum yazmak için bu alanı kullanabilirsiniz. Yorum yazarken lütfen aşağıda yazılan uyarıları göz önünde bulundurunuz!

  @name x

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir. İLGİLİ HABERLER Aynı aileden 6 kişi ölü bulundu!

Aynı aileden 6 kişi ölü bulundu!

TSK'dan düşen uçakla ilgili açıklama

TSK'dan düşen uçakla ilgili açıklama

Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı

Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı

"Kasabım, işimde uzmanım!"

Molotof atan çocukları pompalı tüfekle vurdu!

Molotof atan çocukları pompalı tüfekle vurdu!

Türk fotoğrafçı en iyi 10 arasında

Türk fotoğrafçı en iyi 10 arasında

Onun için herşey mümkün

Onun için herşey mümkün

En önemli hizmet

En önemli hizmet "cami dışında"

GAZETE MANŞETLERİ -- Gazete Seçiniz --Gazete SeçinizAkşamBirgünBugünCumhuriyetDünyaFanatikGüneşHabertürkHürriyetMilli GazeteMilliyetPostaRadikalSabahSözcüStarTakvimTarafTürkiyeVakitVatanYeni AsyaYeni ŞafakZaman SON DAKİKA Manisaspor 1-2 Fenerbahçe Maç Özeti ve GolleriKayserispor 1-1 Gaziantepspor Maç Özeti veBeşiktaş 3-1 Bursaspor Maç Özeti ve GolleriTrabzonspor 4-0 Samsunspor Maç Özeti ve GolleriMersin İdmanyurdu 0-2 Antalyaspor Maç Özeti veSivasspor 3-0 Ankaragücü Maç Özeti ve GolleriOrduspor 1-0 İstanbul Büyükşehir BB MaçGalatasaray 5-1 Karabükspor Maç Özeti veGençlerbirliği 2-1 Eskişehirspor Maç ÖzetiManisaspor 1-2 Fenerbahçe Canlı maç izle ligtvGalatasaray 0-0Karabükspor Canlı maç İzleGalatasaray 5-1 Kardemir Karabükspor Canlı MaçFenerbahçe Konya Şekerspor Maç Sonucu GenişFenerbahçe 4-1 Konya Torku ŞekersporFenerbahçe Konya Şekerspor Canlı Maç İzle ANKET Sonuçlar Tümü ?Bu Yıl Şampiyon Hangi Takım Olur?AntalyasporBeşiktaşBursasporEskişehirsporFenerbahçeGalatasarayGaziantepsporGençlerbirliğiİstanbul BŞBKarabüksporKayserisporManisasporMKE AnkaragücüMersin İYSamsunsporSivassporTrabzonsporOrduspor EN ÇOK OKUNANLAR BUGÜN Milli Piyango Tam ListeMilli Piyango Tam Liste Sonuçlar...Milli Piyango Tam Liste 2012...milli piyango 2012 tam liste...Milli Piyango Çekiliş Sonuçları Tam...Galatasaray Manisaspor Canlı Maç izle...Fenerbahçe Trabzonspor Maçı Saat Kaçta...Galatasaray 1-0 Manisaspor Canlı Maç...Antalyaspor Fenerbahçe Maçı Saat Kaçta...Galatasaray 1-0 Manisaspor Maç Özeti... BU HAFTA BU AY şömine, izmir şömine, şömine fiyatları, ucuz şömine EN ÇOK YORUMLANANLAR BUGÜN BU HAFTA BU AY Milli Piyango Tam ListeMilli Piyango Çekiliş Sonuçları Tam...Fetih 1453 izle, fetih fragman...Müzakere masasındaki Denktaş farkıKayserispor 0-2 Bursaspor Maç Özeti...Milli Piyango Çekilişi Tam Liste...Milli Piyango Tam Liste Sonuçlar...MHP'den Zana'ya 'aç tavuk' benzetmesiAntalyaspor Fenerbahçe Maçı Saat Kaçta...Fransız mallarına boykot cevabı SPOR TOTO SÜPER LİG Tür seçiniz:
Puan Cetveli Ligde Bu Hafta ARŞİV 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık 2012 2011 2010 2009 2008 2007 Bakan ihbarıyla Gümrük'e baskın: 12 gözaltı

YAZILIM: Haber-Sistemi

Anasayfam Yap Sık Kullanılanlara Ekle Sitene Ekle Künye Reklam İletişim RSS 2012 ©


yakamoz02